Tanrıça Athena Kimdir? Mitolojide Athena
Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/termalkaplicalar/mitolojiktanrilar.com/wp-content/plugins/onceki-yazi-linki/onceki_yazi_linki.php on line 56
Tanrıça Athena Yunan Mitolojisinde ilham, savaş, sanat, bilim ve adalet tanrıçası olarak bilinir. Athena, çoğu zaman taktik ve strateji konularında çok beceriklidir ve tüm savaşlara katılır. Athena, kahramanlık, erdem, bilgelik ve adaleti temsil eder ve bu nedenle Atena tarafından korunanlar insanlar arasında sevilir. Athena aynı zamanda çok güçlü ve marifetli bir savaşçı olarak bilinir. Athena Zeus‘un en sevdiği kızı olarak tanınır.
Tanrıça Athena Yunan Mitolojisinde cesaret, bilgelik, medeniyet, adalet, matematik, sanat, el becerilerinin yanında en fazla savaştaki stratejik dehası ile ön plana çıkmıştır. Flüt, trompet, çanak-çömlek, saban, tırmık, öküzlere takılan boyunduruk, atlara takılan gem ve dizginler, savaş arabası ve gemileri icat eden Athena, insanlara sayı saymayı, yemek pişirmeyi, örgü örmeyi ve yün toplamayı da öğretmiştir. Roma’da Minerva olarak bilinmektedir.
Savaş tanrıçası olarak da bilinen Athena, Savaş Tanrısı Ares gibi savaştan hoşlanmazdı. Aksine savaş yerine barışı tercih ederdi. Barış zamanlarında asla yanında silah taşımaz ve Zeus’tan ödünç aldığı silahları kullanırdı. Athena’nın dillere destan bir merhameti olduğu söylenmektedir.
Bir hikayeye göre bir duruşma sırasında hakimlerin oyları eşit çıkınca Athena, zanlının serbest kalması için oy kullanmıştır. Ay Tanrıçası her zaman tutuklu olanlar serbest kalması için oy kullanmıştır.
Tüm bunların yanında savaş tanrıçası asla bir savaşı kaybetmezdi. Yetenekleri sayesinde savaş tanrısı Ares’i bile yenmiştir. Dönemin kralları ve kumandanları ondan savaş için taktikler ve tavsiyeler isterlerdi.
Birçok Tanrı, Titan ve Dev Athena ile birlikte olmak istemiş ancak tanrıça tüm bu gelen teklifleri reddetmiştir. Bir hikayeye göre Troya savaşında Zeus’un tarafsız kalacağını bildiğinden dolayı ondan silah ödünç almak istemeyen tanrıça kendisine yeni bir silah yapması için Hephaistos’tan yardım istedi. Ancak Tanrı Hephaistos kendisine silah yapmanın karşılığında onunla yatmasını istedi. Bunu ciddiye almayan Savaş tanrıçası Athena, Silahların nasıl yapıldığını izlemek için Hephaestus’un Atölyesine gitti. Ancak Poseidon’un kendisine cesaret vermesinden dolayı Demirci Tanrı, Athena’ya tecavüz etmeye kalktı ancak bunu başaramadı.
Tanrıça Athena Kimdir?
İçindekiler
Neredeyse her kültürde kadın tanrıçalar aşk, annelik, bereket gibi kavramlar ile özdeşleştrilmiştir. Antik toplumlarda yer alan kadın tanrıçalar genellikle erkek cinsleri kadar önemli sayılmıyorlardı. Ancak Antik Yunanistan’da bu tanrıçaların arasında birisi çok başka bir konuna sahip.
Antin Yunan’da Savaş ve Bilgelik Tanrıçası Athena toplumun her kesiminden ve her şehrinden saygı ve hürmet gören bir ikon olmayı başarmıştır. Diğer kadın tanrıçaların aksine savaş ile birlikte anılan sayılır kadın tanrıçalardan birisi olmuştur. Athena savaştaki gücünü kaba kuvvet yerine zekası ve savaş sırasında uyguladığı stratejilerinden almaktadır.
Athena en çok bilgelik ve savaş tanrıçası olarak hatırlanır. Bununla birlikte, gerçekte, antik Yunan dünyasında yaşamın diğer birçok alanına dahil olmuştur. Bilgelik tanrıçası olarak Athena’ya, iyi tavsiyeler arayanlar ve akıllıca kararlar almayı umanlar tarafından dua edilirdi. Bu, özellikle büyük liderlerin zekasını ve stratejilerini ve planlarını temsil ettiği savaş tanrıçası rolü için geçerliydi. Ancak Athena’nın bilgeliği pek çok biçim aldı. Savaş Tanrıçası bilim ve sanatta da önemliydi. Athena zanaatkarların, özellikle de dokumacıların koruyucu tanrıçasıydı.
İnsanlara tarla sürmeyi öğrettiği, dizginleri icat ettiği ve ilk zeytin ağacını yarattığı da söylenir. Bu onu önemli bir tarım tanrıçası yapmaktadır.
Zeytin ağacının yaratılması, onu bugün hala adını taşıyan Atina şehrinin hamisi yaptı. Zeytinyağı antik Yunanistan’da o kadar önemli bir maldı ki, zeytin ağaçları şehrin en büyük varlığı olarak görülüyordu. Tanrıça Athena, hem Yunan şehirlerinin hem de büyük kahramanların koruyucu tanrıçasıydı. Hayatın pek çok alanına ve pek çok mite dahil olması, onu tüm Olimpos panteonundaki en önemli tanrılardan biri yaptı.
Peki Athena nasıl Yunan panteonununda bu kadar saygı gördü? Tanrıça Athena Kimdir?
Kısaca Tanrıça Athena
- Ares’in kadın versiyonu olarak bilinir. Savaş tanrıçasıdır.
- Zeus’un en sevdiği çocuğudur ve bir kadın tarafından doğrulmamıştır.
- Sert ve acımasız bir savaşçıdır.
- Uygar yaşamı desteleyen ve koruyan bir tanrıçadır.
- El işleri ve yeni icatlar konusunda insanlara yardımcı olmuştur.
- Atina şehrinin koruyucusudur.
- Zeus aegis ve yıldırımlarını ona vermiştir.
- Panathenaea festivali onun için düzenlenmiştir.
- Baykuş ve zeytin ağacı onun simgesidir.
- Olimpos tanrılarına hakaret etmesinden dolayı dokumacı kadın Arachne’yi örümceğe çevirmiştir.
- Hestia ve Artemis gibi bakire üç tanrıçadan birisidir.
- Hermes ve Athena Perseus’a Medusa’yı öldürmesi için yardım etmiştir.
- Hera ve Athena, üç güzeller yarışmasında altın elmayı Afrodit aldıktan sonra, Truva savaşında Paris’e karşı savaştılar.
Tanrıça Athena’nın Doğumu
Zeus, kız kardeşi Hera ile evlenmeden önce bir Titan olan Metis ile evlenmiştir. Metis, bilgelik ve icatların titanı veya tanrısı olarak bilinmektedir.Metis, Oceanus ve Thetis’in üç bin kızından biri olan bir Oceanid’dir. Oceanid’ler dünyanın her yerinde yaşayan nehir tanrıları olarak bilinmektedirler. Metis, Zeus’un Babası Kronos tarafından yutulan kardeşlerini kusması için ona bir ilaç vermiştir.. Olimposlular Titanlar ile olan savaşı kazandığında Zeus, Metis’i kraliçesi yaparak ödüllendirmiştir. Ancak Evlilikleri uzun sürmemiştir.
Tanrıların yeni kralı, karısı hakkında kendisini rahatsız eden bir kehanet ile bilgilendirilmiştir. Kehanet göre Metis’in iki oğlu olacağını ve ikinci doğan çocuğun Zeus’u devireceği yönündedir. Cronos gibi Zeus da kehaneti engellemek için bir plan yapmıştır. Tanrı Zeus çocuk doğduktan sonra bir şey yapamayacağını biliyordu. Bu nedenle evlendikten kısa bir süre sonra karısı Metis’i yutarak bunu önlemek istedi. Ancak bu Athena’nın efsanevi doğuşuna neden olan bir süreci başlatmış oldu.
Athena Nasıl Doğdu?
Athena genellikle Zeus’un ilk kızı olarak görülmektedir. Tanrı Zeus Titan Metis ile evlenmiştir. Ancak Tanrıça Athena’nın doğum hikayesi oldukça sıra dışıdır. Bu nedenle Athena’nın sıklıkla annesi olmadığı söylenmektedir.
Annesinin olmadığının söylenmesinin temel nedeni onun normal bir şekilde doğmuş olmamasıdır. Zeus ilk karısı Metis’in kendisinden daha güçlü bir erkek çocuk doğuracağına dair bir kehanet almıştı. Bundan oldukça çekinen baş tanrı hamile karısı Metis’i bir sineğe dönüştürdükten sonra onu yuttu. Metis’in bir çocuk doğuracağını bilmemesine rağmen yine de kehanetin gerçekleşeceğinden çekiniyordu. Ancak bu önemli Tanrıça Athen’nın doğmasına engel olamadı.
Zeus karısını yuttuktan sonra şiddetli baş ağrıları çekmeye başladı. Acıdan gözleri kör olan Zeus, yardım için Hephaestus’a gitti. Demirciye, ağrının nedenini ortadan kaldırmak için çekiçle kafasını ikiye ayırması için yalvardı. Hephaestus çekicini Zeus’un kafasına indirdiğinde, tanrının kafatasında büyük bir çatlak oluştu. Bu esnada tüm ihtişamı ve zırhıyla ergin bir halde Tanrıça Athena Zeus’un başından doğdu.
Athena doğduğunda Gaia ve Uranüs’ün korkudan titrediği kadar yüksek bir savaş narası attığı söylenir. Tanrıça Athena doğumundan itibaren Zeus’un şimşekleri ile donanmış bir zırh giyer. Kalkanı ve pelerini yılanlarla çevrilidir. Başlığı gökyüzüne kadar uzar. Zeus kızı Athena’nın doğuşuna çok sevinir. Rodos halkı, Zeus’un Athena’nın doğduğu gün adaya altın yağmurları yağdırdığını ve bu sayede topraklarının yüzyıllarca bolluk içerisinde yaşadığını söylemiştir.
Zeus’un kızına olan sevgisi herkes tarafından bilinmektedir. İlyada eserinde Tanrı Ares, Athena ile karşıt fikir sahibi olduğunda Zeus’u onun tarafını tutmak ile suçlar. Aynı zamanda Olimpos Tanrıları da Athena’nın doğumundan en az Zeus kadar etkilenmişlerdir. Homerik ilahiler, Tanrı Helios’un Athena’nın doğuma şaşırdığı için gökyüzünde donakaldığından bahsetmektedir. Athena’nın doğumundan rahatsız olan ise Zeus’un eşi ve aynı zamanda kız kardeşi olan tanrıça Hera’dır. Hera kıskançlığı ve entrikaları ile ünlü bir tanrıçadır. Tanrıça Athena ile arasında geçen olan hikayelerde bu yönünü oldukça sık kullanır.
Athena’nın doğusu yalnızca garip bir olaydan ibaret değildi. Zeus kızının Metis’ten doğumunu önleyerek gelecekte yaşanabilecek bir kuşak çatışmasının da önüne geçmiş oldu.
Bazı efsaneler, Zeus’un kafatasını açanın Hephaestus değil, başka bir tanrı olduğunu söyler. Bu hikayelerde Hera, kocasının başkasından bir çocuk sahibi olduğunu öğrendiği için Hephaestus’u doğurmuştur.
Athena’nın Doğuşu Ne Anlama Geliyor?
Zeus, Hera ile evlenmeden önce sürekli olarak konumunu kaybetmekten korkuyordu. Metis’i yuttuktan sonra böyle bir kehanetten kaçınmak için Thetis ile de ilişkiden kaçındı. Zeus’un kendisinden daha güçlü bir oğlu olması konusunda endişelenmesi için iyi sebepler vardı. Yaratılış mitinin Yunan versiyonu, sürekli kendisini tekrar eden bir döngüye sahipti.
Evren ilk olarak tanrıların kralı olan Uranüs tarafından yönetilmişti. Kendi hükümdarlığının devrilmesinden korkan Uranüs altı çocuğunu esir olarak tutuyordu. Bu eşi Gaia’yı oldukça sinirlendirmişti. Gaia çocuklarını ikna ederek intikamını almaya yemin etti. Uranüs, en küçük oğlu Cronus tarafından hadım edildi. Gaia ve Uranüs’ün on iki ilahi çocuğu, Titanlar olarak anılacak olan hükümdarlıklarını kurdu. Uranüs bu krallığın başına geçti.
Uranüs çocuklarından birisinin tıpkı kendi babasına yaptığı gibi onu devireceği kehanetini aldı. Bu yüzden doğan tüm çocuklarını yuttu. Ancak karısı çocukları elinden alındığı için perişan haldeydi. Bu nedenle altıncı çocuk Zeus doğduğunda kocasını bir taş ile kandırdı. Bebek Zeus’u ise bir mağaraya sakladı Zeus yetişkin olduktan sonra kardeşlerini kurtarmak için geri döndü. On yıllık savaşın ardından babasını tahttan indirdi ve onu Tartarus’un karanlık uçurumuna hapsetti.
Ancak kehanet son bulmadı, Zeus döngüyü sürdürmeye mahkum edildi. Metis’in oğlu bir gün onu devirecek ve yeni hükümdarlık kurulacaktı Ancak babası ve büyükbabasının aksine, Tanrı Zeus bu kehanetten kurtulmayı başardı. Karısı Metis’in bir çocuk doğurmasını engelledi.
Tanrıça Athena’nın doğumu ve Zeus ile Hera’nın evliliği, kendilerinden önceki iki tanrı kuşağını etkileyen kehanet döngüsünü sona erdirdi. Olimpos Tanrıları iktidar sahibi oldu ve saltanatları hiçbir zaman bitmedi.
Athena’nın doğumu, Yunan mitolojisinde önemli bir andı çünkü Olimpos Tanrıları’nın gücü elinde tutmasını temsil ediyordu. Athena’nın Olimpos Tanrıları’na katılmasına bağlı olarak Olimposlular daha da güçlendi.
Athena’nın doğumu, yalnızca Yunan panteonundaki yeri nedeniyle önemli değildi. Oğul yerine bir kızın doğumu, ilk tanrılar arasındaki şiddetli ardıllık döngüsünün sona erdiğinin sinyalini verdi ve Zeus ile Olimposluların konumlarında güvende olmalarını sağladı.
Athena’nın Doğum Yeri Neresi?
Antik Yunanlılar tanrı ve tanrıçalarının çoğunun Dünya’nın belirli yerlerinde doğduğuna inanıyordu. Bunlardan birisi de tanrıça Athena’ydı. Athena’nın doğum hikayesi daha öncesinde okumuş olduğunuz gibi sıra dışıdır. MÖ 7. veya 8. yüzyılda yazar Hesiod’a göre Athena’nın doğumu Triton Nehri’nin kıyısında gerçekleşmiştir. Peki Triton Nehri neredeydi?
Eski mitlerde yer almasına rağmen bu nehrin gerçekliği tartışmaya açıktır. Genelikle mitolojide bahsedilği için tam olarak nerede olduğunu bulmak zordur. Birkaç yazar, Athena’nın Rodos adasında doğduğunu iddia etmiş, ancak nehrin kendisinden bahsetmemiştir. Triton nehri de Rodos da olabilir veya tamamen farklı bir yerde de olabilir.
Zamanla Athena hakkında mitolojik kaynaklar genişledikçe doğum yeri hakkında bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Tritonis Gölü antik yunanda Libya olarak bilinen ancak şu an Tunus sınırları içerisinde olduğu düşünülen bir göldü. Bu mitolojiye göre, Athena’nın başka bir yerde doğmuş ancak periler tarafından yetiştirilmek için Tritonis Gölü’ne götürülmüştü. Bu peri olarak anılan kişilerden birisi ise , tanrıçanın en yakın arkadaşı Pallas’tı. Herodot, Tritonis Gölü’nün büyük bir nehir olduğu düşünülen Triton nehri tarafından beslendiğini belirterek, bu hikayeyi Hesiod’un önceki yazdıkları ile uzlaştırmaya çalışmıştır.
Bazı kaynaklara göre Tritonis Gölü doğal bir deprem sonucunda çökmüştür. Tritonis Gölü bölgesi, şimdi Chott el-Dejerid olarak adlandırılan mevsimlik bir gölle veya modern Libya’nın kuzey kıyısı boyunca bulunan bataklıklarıyla ilişkilendirilmiş olabilir. Athena’nın Triton Nehri ile olan ilişkisi ona Tritogeneia veya Trito’dan doğan sıfatını vermiştir.
Tanrıça Athena’nın Kökeni
Tanrıların doğum yerleri hakkında olan hikayeler genellikle birbirinden farklıdır. Antik yunanlılar Tanrıların kendi şehirlerinde doğduğunu idda ederek o şehre bir önem kazandıracaklarının farkındaydılar. Bu nedenle o dönemin yazarların tanrıların kökeni hakkında birbiriyle çelişen yorumlarda bulunmuşlardır.
Örneğin Pausanias, Libya’daki Tritonis gölü hakkında bir yazı yazdı. Buna göre Boeotia’da küçük bir nehrin Athena’nın doğum yeri olduğunu iddia etti. Pausanias, Yunanistan’da ülkenin birçok bölgesinden yerel inançları toplamayı içeren bir kitap yazıyordu. Pausanias efsanelerin genellikle belirli bir alana özgü olma biçimlerinin herkesten daha fazla farkındaydı. Örneğin, Tritogeneia’nın çoğu Yunanlının iddia ettiğinden çok farklı bir kökene sahip olduğunu ve Athena’nın ilk olarak Libya’da doğduğunu söyleyen bir teori öne sürdü.
Pausanias’a göre mavi gözleri ve Libya gölüyle olan ilişkisi yerel halkı Athena’nın Zeus’un kızı değil, Poseidon’un kızı olduğuna inandırdı. Athena’nın mitinin bu versiyonunda annesi göle adını veren bir su perisiydi. Tritonis ve Poseidon, çoğu Yunanlıya çok garip gelecek bir efsanede Athena’nın ebeveynleriydi. Bu sözde Libya efsanesi, Yunan ve Roma mitolojisine tamamen ters görünmektedir. Ancak bu durum Athena’nın yalnızca Yunan tanrıçası olmamasından kaynaklanıyor olabilir.
Yunan ve Mısır Tanrıları Arasında
Yunanlılar ve Romalılar genellikle yabancı tanrı ve tanrıçaları kendi tanrı ve tanrıçalarıyla özdeşleştirdiler. Mısır ve Germen kabileleri gibi kültürlerin tanrıları arasında paralellikler kurdular ve bu kültürlerin tanrı ve tanrıçalarını Yunan isimleriyle değiştirdiler. Bu şekilde Yunanlılar daha eski dinlerin geçerliliğini inkar etmeden kendi dinlerinin doğru olduğu fikrini benimsediler.
Mısır tanrıları, Antik Yunanista’na göre zaten oldukça eskiydi. Ancak Yunanlılar onları Olimpos tanrılarının versiyonları olarak göstererek farklı mitolojileri birbirine benzetmeyi başardılar. Dönemin Yunan yazarları, tanrılarının Mısır’daki eski varlığını ve olağandışı görünümlerini açıklamak için bir farklı mitler dahi ortaya çıkardılar. Bazı mitlere göre Gigantomachy savaşı sırasında Olimposluların hayvana dönüştüğünü ve güvenlik için Mısır’a kaçtığını dahi yazdı. Bu sırada ise Mısır tanrıçası Neith Athena ile özdeşleştirildi. Kendine özgü mitolojisi çok farklı olsa da, tıpkı Yunan muadili gibi bilgeliği, dokumacılığı ve savaş yeteneği ile tanınıyordu. Neith, Mısır’daki en eski tanrılardan biriydi ve Yunan döneminde bir yaratıcı tanrıça olarak kabul edildi. Nitelikleri ve görevleri Athena’nınkine benzer olsa da, aslen doğası Gaia’nınkine ve hatta Kaos’a daha yakındı.
Efsanelerinin bölgesel varyasyonlarına zaten aşina olan Yunanlılar, bu tür tutarsızlıkları tamamen ayrı bir mitolojiden ziyade yerel inançlar olarak tanımladılar. Onlara göre, Neith gibi bir tanrıça, farklı bir biçimde kendi Athena’larıydı ve onlarınkine uymayan tüm mitler, yalnızca yerel efsanelerdi. O halde Pausanias’ın yazdığı mavi gözlü Athena’nın, Libyalıların onun Yunan tanrıçası görmediği bir tanrıça olması mümkündür. Bunun yerine, rollerindeki veya efsanelerdeki benzerlikler nedeniyle Athena ile ilişkilendirilen iki su tanrısının kızı olan yerel bir tanrıça olabilir. Aslında Pausanias, bir Libya tanrıçasını Athena ile ilişkilendiren ilk kişi de olmayabilir.
Tanrılar arasındaki bu benzerlikler kültürler arasında karşılıklı geçişler yapmıştır. Yunan dini yayıldıkça, yabancılar kendi tanrılarını Olimpos Tanrıları ile ilişkilendirmeye başlamışlardır.Herodotus Athena’nın ilişkilendirildiği bu Afrika gölünden bahsetmişti. Bu nedenle Athena ve yerel tanrıça yüzyıllardır ilişkilendirilmiş olabilir.
Tarihçiler ise Libya gölü ile Yunan tanrıçası arasındaki bağlantının dünyanın en eski bağlantılarından birisi olabileceğini söylemektedir. Athena’nın kökeni Kuzey Afrika’daki eski bir göçebe kabilenin Tanrıçasından ortaya çıkan ve daha sonra gelişen Mısırlı Mitolojisinde yer alan Tanrıça Neith’e ait olabilir.
Atina Şehrinin İsmi Nereden Geliyor?
Tanrıça Athena’nın en kalıcı miraslarından biri, günümüzde halen onun adını taşıyan şehirdir. Atina, antik dünyanın en büyük şehir devletlerinden birisiydi ve bugün Yunanistan’ın başkentidir. Atina’nın adını nasıl aldığının hikayesi, koruyucu tanrıçasının Athena’nın ne kadar bilge olduğunu göstermektedir.
Atina yeni bir şehir olduğunda, tanrılar kimin koruyucuları olacağı konusunda tartıştılar. Hem Poseidon hem de Athena, şehir halkının kendisine tapınmasını istedi. İki tanrı da Atina şehrine çeşitli hediyeler sundu. Bu kapsamda tanrıların sunduğu hediyeler değerlendirecek ve en beğenilen hediyenin sahibi şehrin tanrısı olacaktı.
İlk olarak Tanrı Poseidon hediyesini verdi. Ellerini yere vurarak şehrin kıyısına denizi getirdi. Bu şehir için harika bir hediyeydi. Bu hediye sayesinde Gemicilik, şehrin büyük bir ticaret merkezi olmasını ve zenginleşmesini sağlayacaktı.
Athena’nın hediyesi ise, Poseidon’un muhteşem denizinin yanında daha az etkileyici görünüyordu. Tanrıça Mızrağını yere vurdu ve yerden sıradan bir zeytin ağacı bitiverdi. Ancak Atina kralı Kekrops ve diğer tanrılar etkilenmişlerdi. Zeytin ağacı şehre yakacak ve yiyecek verecekti.
Zeytin ağacı şehre en büyük ve ticari ürününü vermiştir. Zeytinyağı antin dünyanın en fazla rağbet gören ürünlerinden birisi olmuştur. Tanrıça Athena’nın hediyesi basit ama etkiliydi. Antik Atina’ya ihtiyacı olan tüm zenginliği basit bir zeytin dalı ile verdi. Atina halkın şehrin koruyucu tanrıçasına sadık kaldılar. Athena’nın büyük tapınağı Parthenon günümüzde halen şehrin en gözde anıtlarından birisidir.
Savaş Tanrıçası Athena
Athena bir savaş tanrıçasıyken, bilgeliği şiddet arzusunu bastırmasına yardımcı oldu. Saf gücü temsil eden Savaş Tanrısı Ares’in yerine Athena daha temkinli ve stratejik bir tanrıçaydı. Athena’nın şiddet arzusunu bastırmasının temellerinden gösterilen bir olay ise Pallas’ın ölümüdür.
Mitolojiye göre Pallas, daha önce yazıda bahsedilen Tritonis Gölü’nün bir perisiydi. Pallas ve Athena birlikte büyüyerek iyi arkadaş oldular. Athena ve Pallas dövüş sanatlarını severlerdi ve göl kenarında eğitim yaparlardı. Ancak Pallas bu eğitimlerden birisi sırasında öldü. Keder ve suçluluk duygusuyla harap olan Athena, Pallas isminin asla unutulmayacağına dair kendisine söz verdi. Bu nedenle Savaş Tanrıçası Athena genellikle “Pallas Athena” olarak da anılır.
Arkadaşının ölümü savaşa bakışını etkilemiş olsun ya da olmasın, Athena savaş konusunda her zaman şiddetli Ares’ten daha dikkatli olmuştur. Tanrıça şiddetten çok strateji ve dehasıyla öne çıkmıştır.
Truva Savaşında Athena
Athena’nın stratejilerinin en bilinen örneklerinden biri, Truva Savaşı’nda yer almıştır. Athena savaşta Yunanlıların yanında yer almıştır. On yıllık uzun bir kuşatma süresine rağmen galip gelen bir taraf henüz yoktur. Yunanlılar uzun kuşatma süresi sonunda gelen bıkkınlık ile Truva Şehri’nin asla fethedilemeyeceğini düşündüler. Ancak Athena’nın Truvalılar için zeki bir planı olduğundan habersizlerdi; Truva Atı.
Athena çok sayıda savaşta yer almasına rağmen her zaman bilgeliğini kullanan bir tanrıça olmuştur. Herakles ve Apollon tartıştığında, Herakles’i sakinleştiren ve tanrılar arasında çıkabilecek olası bir kavgayı önleyen Athena’dır. Aynı zamanda Bilge Tanrıça merhametlidir ve acıyı hak etmeyenlere merhamet görerir.
Prenses Nyctamene babası tarafından tecavüze uğradığında Athena kızı baykuşa çevirmiştir. Gece tek başına dışarı çıkan kızın ayıbını kimse görmedi. Baykuş, tanrıça Athena’nın en iyi sembollerinden biri haline geldi ve bugüne kadar bilgeliği temsil etmek için kullanılmaktadır. Kuş genellikle Athena’nın yanında tasvir edilir ve dönemin madeni paralarında da görülür.
Athena, babası gibi bir adalet savunucusudur. Savaş tanrıçası olmasına rağmen gerekmedikçe şiddet uygulamamıştır. Athena’nın adaletinin en ünlü örneği Orestes’in yargılanmasıdır. Orestes annesi Clytemnestra’yı öldürdü, ama sadece babasının intikamını almak için bunu yaptı. Annesini öldürdüğü için kızgın kalabalık tarafından işkence gören Orestes, yardım için Athena’ya yalvardı
Atina’da Athena, Orestes’i ölüme mi yoksa işkenceden mi kurtaracağına karar vermek için bir mahkeme kurdu. Jüriden seçilen 12 yurttaş ile yargıç olarak görev yaptı. Bu ilk duruşma Atina adaletinin standardını belirleyecek ve hukuk sistemimizi modern çağa kadar etkilemeye devam edecekti. Sonunda, on iki jüri üyesi oylarını kullandı. Altı kişi, Orestes’in ana cinayetinden idam edilmesi gerektiğine inanırken, altı kişi cinayetin haklı olduğuna inanıyordu. Athena yargıç olarak hükmün her zaman şiddetsizlik lehine sonuçlanması gerektiğine karar verdi.
Savaş tanrıçası gereksiz yere kan dökülmesini önlemek için elinden geleni yaptı ve bunu yaparak yeni bir adalet standardı belirledi. Yunanlılar, Athena’ya masumları koruyan ama istediğinde zarar verebilen bir tanrı olarak tapıyorlardı. Güç ve merhametin bu birleşimi, onun adına yazılan şarkıda görülmektedir;
“Ah savaşçı Pallas, şanlı, tarifsiz ve tarifsiz türler buluyoruz: yüce gönüllü ve ünlü… kötüler öfke, iyiler bilgelik olarak anlaşılıyor. -Athena’ya Orphic Hymn 32”
Kahramanların Koruyucu Tanrıçası
Savaşçı bir tanrıça olan Athena, özellikle kahramanlara düşkündü. Yunanistan’ın en büyük efsanelerinden bazılarında önemli bir rol oynadı. O büyük adamlara sarsılmaz desteğinden dolayı kahramanların ve kahramanlığın hamisi olarak saygı görüyordu. Athena’nın maceralarında yardım ettiği kahramanlardan biri de Perseus’tur. Medusa’yı öldürmesi için gönderilen Tanrıça Athena, ona altın kalkanını kullanması için vermiştir.
Gorgon, kendisine bakan herkesi taşa çevirme gücüne sahip olan bir yaratıktır. Athena’nın verdiği kalkandaki yansımadan canavarı gören Perseus, Gorgon’un başını keserek onu yenmeyi başarmıştır. Perseus geri döndüğünde Tanrıça Athena’ya Medusa’nın başını verir. Athena ise bu hediyeyi kalkanı üzerine işler. Tanrıça Truva Savaşı sırasında Yunan ordusuna yardım etmekten geri kalmamıştır. Aşil ve Hektor çarpıştığında, Hector’un Aşil ile mızraksız karşılaşmasını sağlamıştır.
Savaştan sonra, Odysseus’a on yıllık eve dönüş yolculuğunda özel olarak rehberlik etmiştir. Yolculukta hayatta kalmasına yardım ettikten sonra, krallığını geri kazanmak için neler konusunda ona tavsiyelerde bulunmuştur.
Herakles ve Athena
Athena’nın en güçlü şekilde ilişkilendirildiği kahraman Herakles’tir. Üvey kardeşler, kahramanlık mitlerinde sıklıkla birlikte görünürler. Savaş Tanrıçası Herkül’ün On İki Görevi’nin her birinde ona yardım etmiştir. Örneğin, Stymphalian kuşlarını korkutması emredildiğinde, Athena onları korkutmak için çarpışan metal sesi çıkarmıştır.
İkisi o kadar yakından ilişkilidir ki, sanat eserleri genellikle Athena’nın tanrı olduğunda Herakles’e Olimpos Dağı’na kadar eşlik ettiğini gösterir. Herakles’i onurlandıran tapınaklar, iktidara yükselişindeki rolünü anmak için Athena heykellerini içermektedir.
Athena ve yardım ettiği kahramanlar genellikle ortak bir bağla birbirine bağlıydı: Zeus’un çocukları olarak birçoğu Hera tarafından eziyet görmüştür. Hera’nın kıskançlığının bir başka hedefi olan Athena, Zeus’un babası olduğu kahramanlara ve yarı tanrılara yardım etmek için daha da fazla motivasyona sahip oldu. Hera’nın en büyük eziyet ettiği Herakles’in durumu da buydu. Ayrıca Perseus da Hera tarafından taciz edilmişti.
Athena’dan yardım alan diğer yunan kahramanları ise şöyle:
Bellerophon: Athena, kanatlı at Pegasus’u yakalayıp evcilleştirmesine ve canavar Chimera’yı yenmesine yardım etti.
Aşil: Truva Savaşı’nın büyük Yunan savaşçısı Athena onu savaşta destekledi.
Cadmus: Thebes’in kurucusu krallığını kurduğunda, Athena ona öldürdüğü ejderhanın dişlerini toprağa dikmesini tavsiye etti. Bu dişler güçlü savaşçılar olan ilk Spartalılar oldu.
Theseus: Centaurlara karşı bir savaşta Athena onu ölümcül bir darbeden korudu.
Jason: Athena, kahramanın gemisinin inşasına yardım etti ve Argonotlara yolculuklarında rehberlik etmesi için geminin pruvasına konuşma gücüne sahip sihirli bir tahta parçası yerleştirdi.
Diomedes: Athena’nın en sevdiği savaşçı olarak bilinmektedir (hatta bir kez savaş arabasını sürmüştür). Ayrıca Zeus’un oğlu Herakles dışında Olimpos tanrılarına saldırabilen tek kahramandır. Fırlattığı mızrağı ile vurduğu Savaş Tanrısı Ares’i bile yaralamıştır.
Tanrıça Athena bir çok yunan savaşçısına yardım etmiştir. Ancak bu onun tamamen savunmasız ve affeden bir tanrıça olduğu anlamına gelmez. Tarihte yer alan birçok mit Athena’nın gerekli olduğunda ne kadar acımasız olabileceğinden bahseder.
Athena ve Odysseus
Bilgelik ve savaş tanrıçası Athena, aynı zamanda kahramanların hamisi olarak kabul edildi. Herakles ve Perseus gibi efsanevi karakterler, arayışlarında sıklıkla tanrıçadan yardım aldı. Ancak, bir savaşçıyken, Athena’nın en büyük armağanları, dövüşlerini kazanmak için kurnazlık ve zeka kullananlara gitti. Bu konuda Odysseus’a özellikle elverişli görünüyordu.
Tanrıça Athena, Odyssey boyunca neredeyse sürekli bir ilham ve yardım kaynağıdır. Odysseus’un seyahatlerinin başında nadiren ortaya çıksa da, kahraman Ithaca’ya vardığında, önemli bir rol oynar. Odysseus’un yolculuğu başlamadan önce, o ve diğer Yunan komutanlar, Truva’daki tapınağına saygısızlık ederek tanrıçanın gazabına uğradılar. Tanrıça Odysseus’a karşı yumuşamış gibi görünse de ona karşı mesafeli davranır. Fakat Tanrıça Athena ara sıra Odysseus’a rüyalarında görünür ve dolaylı olarak ona yolculuğunda yardım eder. Ancak yolculuğu sona erdiğinde, eylemlerini şekillendirmede daha kişisel bir rol üstlenmeye başlar. Odyssey kronolojik sırayla anlatıldığı için, Athena’nın Odysseus adına müdahalesi 5. kitapta gerçekleşir. Bu zamana kadar, kahraman yaklaşık on yıldır seyahat etmektedir ve sonunda Athena sahneye çıkar. İthaka kralına uzun süredir kin besleyen Poseidon ortalıkta yokken Athena, Odysseus’un eve dönmesine izin vermesi için Zeus’a yalvarır. Tanrıların kralı, kızının isteği üzerine Calypso’ya Odysseus’u adasından serbest bırakmasını emreder. Su perisi ile yedi yıl geçirdikten sonra Odysseus bir salla evine gönderilir.
Poseidon bunu öğrendiğinde küçük salı batırır ama Odysseus, Athena ve yardımsever bir deniz perisi tarafından kurtarılır. Athena kralın kızını Odysseus’a götürmek için yerel bir kız kılığına girdiği Phaecia adasına iner.
Phaeacialılar, Athena’nın ve Odysseus’un hayatlarına rehberlik etmekle meşgul olduğu misafirlerini eve götürür. Kahraman Truva Savaşı’na gittiğinde oğlu Telemachus bir çocuktur. Ancak yirmi yıl sonra Telemachus büyür ve annesi Penelope’nin etrafı potansiyel taliplerle çevrilir. Athena, babasının yokluğunda Telemachus’a rehberlik etmek için eski bir aile dostu olan Mentor (Hoca) kılığına girer. Tanrıça Telemachus’u Penelope’nin taliplerine annesinden uzak durmasını söylemesi için cesaretlendirir. Daha sonra Odysseus’un oğlunu Pylos’ta güvenli bir yere götürmek ve Sparta’dan bilgi aramak için bir gemi ayarlar. Talipler, Telemachus’un gittiğini keşfettiklerinde, Ithaca’ya döndüğü zaman ona suikast düzenlemeyi planlarlar. Athena bir kez daha aileye yardım eder ve Penelope’ye oğlunu güvende tutması için cesaret ve bilgelik verir.
Odysseus ve Telemachus aynı anda Ithaca’ya dönerler. Athena, Odysseus’u sarayına gizlice girebilmek için bir dilenci kılığına sokar. Ancak bu durumda Penelope kocasını tanıyamaz. Odysseus ve Telemachus, Ithaca’nın kontrolünü Penelope’nin taliplerinden geri almaya çalışırken, Athena intikam alma konusunda kral ve prensten bile daha kararlıdır.
Taliplerin Yarışması
Athena, Taliplere karşı mücadelesine hazırlanırken Odysseus’u güçlendirir. Taliplerin Penelope’nin eli için yarışacağı gün, tanrıça ona başarısız olmayacağına dair güvence verir. Athena, Penelope’nin kocasını tanımasına engel olmuş olabilir, ancak kraliçeye yarışma için yalnızca Odysseus’un başarabileceği bir görev seçmesi konusunda tavsiye verir. Odysseus savaşa gittiğinde geride bıraktığı yayı, sadece kendisinin bildiği bir şekilde özel olarak gerilmişti ve verilen görev yayı tekrar kullanılabilir hale getirmekti.
Sözde dilenci yayı germeyi başardığında savaş da başladı. Tanrıça Athena, Odysseus ve Telemachus’un tüm kötü adamları öldürmesine yardım etti ve onları korudu. Odysseus ve Penelope nihayet tekrar buluştuklarında, Athena onlara birlikte daha fazla zaman vermek için şafak saatini durdurur. Ancak taliplerin aileleri hesap sormak için saraya yönelir.
Athena, Ithaca’da bir iç savaşı önleyerek Odysseus’a son bir kez daha yardım eder. Taliplerin ölümü için hak iddia eden ailelerin savaşçılarını yenmek için ona güç verir. Ardından Ithaca halkına dağılmalarını ve Odysseus’u geri dönen kralları olarak kabul etmelerini emreder.
Athena’nın Gazabı
Kral Tanrı Zeus şiddetli ve ölçüsüz öfkesi ile nam salmıştır. Birçok yazar Athena’nın babasının bu özelliğini aldığını düşünmüştür. Tanrıça merhametli olup sevdiklerini koruyabilse de, onu kızdıranlara karşı oldukça acımazdı. Tanrıça kendisine saygısızlık yapanları oldukça kötü şekilde cezalandırırdı.
Arachne’nin Hikayesi
Athena’nın öfkesini içeren en ünlü hikayelerinden biri Arachne’nin hikayesidir. Romalı şair Ovidius’tan önce kanıtlanmamış daha sonraki bir efsane olmasına rağmen, Athena’nın şiddeti hakkında en çok bahsedilen efsanelerden birisi olmuştur. Bilgelik ve savaş alanlarına ek olarak, Athena büyük bir zanaatkar olarak kabul edilmiştir. Özellikle dokumacıların baş tanrıçası olarak bilinmekteydi.
Sıradan bir Lidyalı kız olan Arachne, büyük bir dokumacı olarak görülüyordu, ancak kız, becerilerinin Athena’dan bahşedildiğini kabul etmedi. Tanrıça ise Arachne’yi bir yarışmaya davet etti. Arachne iyi dokuma yaptı ancak yaptığı duvar halısında tanrıların günahlarını ve utançlarını tasvir etti. Athena bunu görünce o kadar sinirlendi ki tüm çerçeveyi ve tuvali paramparça etti. Arachne bunun üzerine kendisini asarak intihar etti. Ancak Tanrıça onu ölüler aleminden geri getirdi ve sonsuza kadar dokuma yapması için bir örümceğe çevirdi.
İntikam Tanrıçası
Alcinoe işe aldığı bir dokumacının maaşını vermeyince, kadın tanrıça Athena’dan intikamını alması için yardım istedi. Athena evli bir kadın olan Alcinoe’yi başka bir adama aşık ederek deliye çevirdi. Kadın, kocasını ve çocuklarını terk edip aşık olduğu adamla birlikte oldu. Sonrasında kendine geldiğinde denize atlayarak intihar etti.
Medusa, Athena’nın hareketlerine kızmıştı. Bir zamanlar güzel bir genç kadın olan Medusa, tanrıçaya hakaret ettikten sonra canavarca bir Gorgon’a dönüştürüldü. Athena’yı banyo yaparken yanlışlıkla çıplak gören Tiresias kör oldu. Tanrıça bunun yanlışlıkla olduğunu anlayınca, adama acıdı ve onu büyük bir kahin yaptı.
Tydeus, Thebes’e karşı Yediler Savaşı sırasında Athena’nın favorisi olmuştu. Tanrıça onu ölümsüzlerden biri yapmayı dahi düşünmüştü. Tydeus savaşta yaralandı ve ölmek üzereydi. Ancak bu sırada askerleri karşı ordunun komutanının kafasını kendisine getirdiler. Ne olduğunu anlamayan ateşli Tydeus adamın kafasını açtı ve beynini yedi. Athena o kadar iğrendi ki ölümsüzlük armağanını geri alarak büyük onun ölmesine izin verdi.
Poseidon’un Truva’daki rahibi Laocoon, halkını Truva atının armağanına güvenmemeleri konusunda uyardığında, Tanrıça Athena onu ve çocuklarını öldürmek için yılanlar gönderdi. Bu eylemi, Yunan zaferini sağladı ve on yıllarca süren bir savaşın sonunu getirdi.
Onun gazabını hisseden sadece insanlar değildi. Bir Kuzgun ona Erichthonius’un kim olduğunu bildiğini söylediğinde o kadar sinirlendi ki zamanın sonuna kadar tüm kuzgunlardan konuşma yeteneğini aldı. Erichthonius Athena’nın gizli tuttuğu evlatlığıdır.
Athena öfkesini nesnelere bile çıkardı. Flütü icat etmişti, ama çalmak için yanaklarını şişirmenin onu aptal gösterdiği söylendiğinde, onu çalan herkese lanet okuyarak fırlatıp attı. Onu bulan ölümlü müzisyen ise bu lanetten nasibini aldı. Müziğin tanrısı Apollon’a meydan okuyan adam, küstahlığı yüzünden öldürüldü.
Truva’da Athena’nın Öfkesi
Ancak Athena’nın şiddetli öfkesinin en ünlü örnekleri Truva Savaşı’nın sonunda meydana geldi. Aynı isme sahip Ajax adında iki kahraman onun hiddeti ile yüzleşti.
Büyük Ajax, Yunan ordularının başlıca komutanlarından biriydi. Ancak Odysseus’la Aşil’in zırhını kimin alacağına dair bir tartışma yaşadı. Bu nedenle Athena onu delirtti. Ajax, düşman olduklarına inanarak ordusunun koyunlarını öldürdü. Kendine geldiğinde davranışlarından o kadar utandı ki kendi kılıcı ile intihar etti.
Odysseus yere düşen zırhı aldı ve akıl sağlığını korudu çünkü Tanrıça Athena’nın bu konuda başka bir planı vardı. Şehrin yağmalanması sırasında Küçük Ajax, Cassandra’yı ele geçirdi ve ona Athena tapınağında tecavüz etti. Odysseus adamın öldürülmesini talep etti, ancak Ajax kendisinin masum olduğuna dair tanrıçaya yemin etti. Athena hem tapınağında işlenen suça hem de adamın yeminine öfkelenmişti.
Ajax tapınakta saklanıyordu, bu yüzden Yunanlılar Athena’nın kutsal alanına zarar vermektense onsuz yelken açtılar. Bu sırada Ajax gemilerden birisine saklanmayı başardı. Ancak, Athena tecavüzcüyü adalete teslim edemedikleri Yunanlılara da için de kızgındı ve Zeus’tan kaçarken gemilerini yok etmesi için bir fırtına göndermesini istedi.
Ajax eve yelken açarken, Zeus’un yıldırımları gemisini paramparça etti. Ancak suçlu, Poseidon’un yardımıyla bir kayaya tutunarak hayatta kaldı. Ajax bu durumda o kadar böbürlendi ki tanrıların ne yaparsa yapsın onu öldüremeyeceğini söyledi. Buna kızan Poseidon tutunduğu kayayı parçaladı ve onu öldürdü.
Küçük Ajax, tanrılara karşı işlediği birçok suçtan dolayı boğuldu. Ayrıca yaşadığı şehri Locria bile etkilendi. Athena şehre bir veba gönderdi ve her yıl iki Locrian kızının tapınağında hizmet etmeleri için Truva’ya gönderilmesini talep etti. Bin yıl boyunca Locrialılar, Ajax tarafından işlenen suçun kefareti olarak tapınağa kız gönderdiler.
Adalet Tanrıçası Athena
Atina’nın kuruluş efsanesi, Athena’nın yağ ticareti yaparak kendilerini zenginleştirebilecekleri zeytin elde ettikleri hikayeye dayanmaktadır. Bu, Athena’nın bilge bir tanrıça rolünü gösteren hikayelerden yalnızca birisidir.
Atina halkı, toplumlarını benzersiz kılan kurumların çoğunu yaratan tanrıçalar Athena’ya saygı göstermiştir.. Jüri tarafından ilk yasal yargılamayı başlatma konusundaki akıllıca kararı ve filozofların hamisi statüsü gibi konulardan bazıların bugün halen kullanılmaktadır. Tanrıça Atina şehrini de korumuştur. Yunan dünyası sık sık savaş halindeydi ve Atina halkı koruyucularının düşman ordularını uzakta tutacağına inanıyordu. Tabii ki, Athena tek Yunan savaş tanrıçası değildi. Enyo gibi küçük figürlerden daha ünlü savaş tanrısı Ares’e kadar birçok tanrı ve tanrıça savaşla ilişkilendirildi. Ancak Athena’nın savaştaki rolü üvey kardeşi Ares’inkinden çok farklıydı.
Ares, savaşın şiddetini ve kana susamışlığını temsil ederken, Athena ihtiyacı olanlara yardım etmek ve doğru stratejiler geliştirmek için bilgeliğini kullanmakla daha çok ilgileniyordu. Örneğin Truva Savaşı’nda Yunan ordusuna Truva atını yapması için ilham veren Athena’ydı. Yalnızca kaba kuvvetle zafer elde edilemediğinde, dahiyane planları Yunan kuvvetlerine zafer kazandırdı. Ancak, koruyucu olarak rolü açık savaşla sınırlı değildi.
Athena, Yunan mitolojisinin büyük kahramanlarının çoğunun birincil koruyucu tanrıçasıydı. Odysseus’a birçok kez yardım etti ve çoğu zaman üvey kardeşi Herakles’e yardım etti. Medusa’yı öldürmesi için Perseus’a kalkanını ödünç verdi, Jason’ın gemisinin inşasına yardım etti ve Bellerophon’a Pegasus’u nasıl evcilleştireceğini söyledi. Tanrıça, uçan atı evcilleştirmek için tarihteki ilk dizgini yarattı. Ayrıca sabanı icat etti, bu da onu beklenmedik bir çiftçi hamisi yaptı. Buluşları tarımla sınırlı değildi. Sonunda onu bir kenara atsa da flütü de icat etti. Pek çok icadı, onu, tasarımlarında onun bilgeliğini ve yaratıcılığını arayan zanaatkarların koruyucu tanrıçası yaptı.
Dokuma Tanrıçası
Tüm zanaatkarların Athena’ya dua etmek için sebepleri olsa da, tanrıça en çok antik Yunanistan’da kadınlara sunulan birkaç zanaat mesleğinde saygı görüyordu. Bir kadının para kazanabileceği ve kendisi için beğeni toplayabileceği birkaç yoldan biri olan dokuma tanrıçası olarak özellikle övüldü.
Sonunda Tanrıça Athena, yalnızca şehrinin ve ona dua etmek için nedenleri olan insanların değil, aynı zamanda Yunan toplumunun birçok sütununun da koruyucusu rolünü üstlendi. Hem sosyal hem de kişisel konularda bir hukuk ve medeniyet tanrıçasıydı.
Athena, ister ordular, ister kahramanlar veya sıradan insanlar olsun, yalnızca davası haklı olanların yanında yer alırdı. Savaşı, zaferin haklı olanlara gitmesini sağlamak için son seçenek olarak görerek, çatışmaları bilgelik ve hukuk yoluyla çözmeye çalıştı.
Kişisel meselelerde bile Athena, Yunanlıların doğası gereği doğru ve uygun bulduklarını temsil ediyordu. Düşük düzeyde bakire bir tanrıça statüsünün, uygun ve adil kadın davranışını örneklediği düşünülüyordu.
Athena’nın Sembolü
Mitolojide tanrılar ve kahramanlar genellikle belirli semboller ile anılırlardı. Bazıları Herakles’in giydiği aslan derisi gibi barizken, diğerleri daha az bilinirdi ve daha az kullanılıyordu. Bu sembollerin çoğu yalnızca arkeologlar ve tarih öğrencileri tarafından bilinmektedir. Diğerleri ise o kadar ikoniktir ki, günümüzde halen bu tanrıların temsil ettiği ideolojileri benimsemek için kullanılıyorlar.
Antik Yunan dinindeki en kalıcı ve görünür sembollerden bazıları Athena ile ilişkilendirilmiştir. Yunanistan’ın her yerinde, özellikle Atina’da, Athena ikonografisi yaygın ve belirgindi. Athena günümüzde halen baykuşlarla ilişkilendiriliyor, ancak bunun yanında başka birçok Athena sembolü de bulunmaktadır. Ve bu semboller tanrıça bize onun Yunan öncesi kökenlerine dair ipuçları verebilir.
Athena’nın Sembolleri
Yunan sanatında tanrıça Athena’nın birçok tanınabilir sembolü ve özelliği vardı. Tanrıça Athena, Atina şehrinin koruyucu tanrıçasıydı, bu yüzden sık sık orada tasvir edildi. Ancak genel olarak tüm Yunan dünyasının en popüler tanrıçalarından biriydi. Bu durum genellikle sanatta ve bazı bölgesel farklılıklarla gösterildiği anlamına geliyordu.
Örneğin Atina’da genellikle bir zeytin ağacı veya zeytin dallarıyla tasvir edilirdi. Bu, Athena’nın gelecekteki refahını sağlamak için ağacı şehre bağışladığı şehrin kuruluş efsanesine atıfta bulunuyordu.
Birçoğumuz, Athena’nın kutsal hayvanı olarak baykuşa daha aşinadır. Baykuş, bilgelik tanrıçasıyla o kadar yakından ilişkiliydi ki, bugün hala bir öğrenme sembolü olarak kullanılmaktadır.
Athena’nın ortak lakaplarından biri, Yunanca baykuş kelimesiyle aynı kökü paylaşan Glaukopis veya “parlak gözler” idi. Kuşlar başından beri Athena ile ilişkilendirildi ve genellikle onun arkaik görüntülerinde yer almaktadır.
Atina halkı nihayetinde koruyucu tanrıçalarıyla olan ilişkilerini yansıtmak için baykuşu şehirlerinin amblemi olarak benimsedi. Atina sikkeleri “baykuş” olarak biliniyordu çünkü üzerlerinde tipik olarak tanrıçanın hayvanı vardı. Daha az hatırlanan, tanrıçanın yılanlarla olan ilişkisiydi. Athena genellikle kıyafetlerinin kenarlarında yılanlarla tasvir edilmiştir.
Elbette yılanlar, Yunan dünyasında sıklıkla kullanılan başka bir sembolle ilişkilidir. Athena genellikle Medusa’nın başı olan Gorgoneion ile tasvir edilmiştir. Bu durum onu Perseus Medusa’nın başını kestikten sonra Athena’ya hediye etmesi ile ilişkilidir.
Sembollerin Kökeni
Arkeologlar, Athena’yı tanımlayan sembollerin çoğunun, tanrıçanın bilinen mitlerinin Yunanistan’da yazılmasından çok önce ortaya çıktığına inanıyor.
Arkaik Yunanistan’dan önce gelen Miken ve Minos kültürlerinden eserler, birçok kişi tarafından Athena’nın öncüsü olduğuna inanılan kalkanlı bir kadın tanrıçayı göstermektedir. Minoslular ayrıca yılanlara sahip olan bir dişi tanrı tasvir ettiler. Bazı tarihçiler, Athena’nın sonraki dönemlerde yılanlarla olan ilişkisinin kaynağının Minos yılan tanrıçası olduğuna inanırlar. Bazıları tanrıçanın köklerinin daha da eski olduğunu savunur.
Bölgedeki bazı kültürlerde Astarte veya Inanna olarak da adlandırılan Mezopotamya tanrıçası İştar, kalkanıyla Miken tanrıçasına ilham vermiş olabilir. İştar’ın eski Yakın Doğu toplumlarının dininde, biri savaş tanrıçası olmak üzere birçok işlevi vardı. İştar ve Athena’nın çoğu kültürde kadın tanrılar için alışılmadık nitelikler olan silahlar ve kalkanlar taşıdığı görülür.
Athena’nın baykuşu bile Yunan öncesi kökenlere sahip olabilir. Bazı akademisyenler, Athena’nın selefinin bir kuş tanrıçası olabileceğine inanıyor. Bazı eski sanat eserlerinde Athena, zamanla neredeyse evrensel olarak ortadan kaybolan bir gelenek olan kanatlarla gösterilir. Homer’s Odyssey’de bu hali bir kartala dönüştürüldü, bu da onun bir zamanlar ikonik baykuşu dışındaki kuşlarla ilişkisi olduğunu düşündürmektedir.
Güneydoğu Avrupa’nın Yunanistan’ın kuzeyindeki bir bölgede bulunan Taş Devri Vinca kültürü, olası bir kuş tanrıçası için arkeolojik kanıtlar sağlamıştır. Birkaç site, kuş başlı bir kadın vücudunun resimlerini içermektedir. Athena’nın baykuşlarla yakın ilişkisi bu Neolitik kültten kaynaklanıyor olabilir. Zamanla, kendi vücudundan ayrı bir sembol olarak tek bir kuş türü kullanılana kadar kuş özelliklerinin çoğunu kaybetmiş olabilir.
Athena’nın birçok sembolü, Olimpos dini ortaya çıktığında birçok yerel geleneğin yeni tanrıçayı ortaya çıkarmak için bir araya geldiğini gösteriyor olabilir. Neolitik kuş tanrısı, Yakın Doğu savaşçı tanrıçası ve Minos yılan figürü, tanrıçanın sonraki Yunan versiyonunu etkilemiş olabilir. Göç, fetih ve ticaret farklı kültürleri bir araya getirdiğinden, bu antik dünyada alışılmadık bir durum olarak karşılanmazdı.
Örneğin Athena da dahil olmak üzere Yunan tanrıları, Romalılaştırılmış bir din yaratmak için yerli Latin ve Etrüsk tanrılarıyla birleştirildiğinde, Roma’da açıkça bu durum görülmüştür. Eski yunan tanrıları Roma’ya uyarlanmıştır. Fenikeliler ve Minoslular başta olmak üzere Yakın Doğu kültürlerinin daha sonra Yunanistan olacak topraklarda güçlü bir varlık gösterdikleri bilinmektedir. Bu iki toplum eski yerel geleneklerini birleştirerek sonunda Athena olarak tanıdığımız figür haline gelen kendi tanrıçalarını yunan mitolojisine uyarlamış olabilirler.
Athena’nın Çocuğu Var Mıydı?
Athena’nın bakire bir tanrıça olduğu biliniyor, bu nedenle bir oğlu olup olmadığı sorusuna verilecek cevap aşikar görünebilir. Ancak Atina’daki yerel bir gelenek, onu şehrin efsanevi krallarının atası yapmanın bir yolunu bulmuştur. Hikayeye göre Hephaestus, Athena’ya tecavüz etmeye çalıştı ama savaşçı tanrıça tarafından engellendi. Hephaestus’tan yere düşen bir damla sıvı Gaia’nın bir çocuk doğurmasına neden oldu.
Tanrıça Athena, bu bebeğe Erichthonius adını verdi ve onu kendisininmiş gibi evlat edindi. Büyüyene kadar varlığını sakladı ve Atina tahtının varisi olarak sahiplendi. Erichthonius, Atina’da şehre birçok yeni icat ve teknoloji getiren bilge bir kral olarak anıldı.
Athena’nın Evlatlık Oğlu
Athena doğduğu gün asla evlenmeyeceğine ve çocuk sahibi olmayacağına dair yemin etmiştir. Ancak Atina halkı, koruyucu tanrıçalarını kurucu krallarının atası yapan bir hikayeye inanıyorlardı. Efsaneye göre Hephaestus, savaşçı tanrıçaya aşık olur. Athena, elbette, topal demircinin sevgisine ilgi göstermemiştir. Athena kendisine yeni bir silah yaptırmak için demirci tanrıya gitti ve Hephaestus ona tecavüz etmeye çalıştı. Athena tiksintiyle onu reddetti ancak Hephaestus’un sıvısı yere damladı. Bu olaydan Hephaestus ve Gaia’nın dünyevi bir çocuğu oldu. Doğuştan çocuğu olmamasına rağmen, Athena çocuğu aldı ve ona Erichthonius adını verdi. Çocuğu büyüyene ve Olimposlulara kendilerinden biri gibi tanıtılana kadar bir sır olarak saklamayı umuyordu. Ancak Tanrıça Athena, yakın zamanda Poseidon’la yaptığı ünlü yarışmada Atina şehrinin tanrıçası olmaya uğraşıyordu. Bu yüzden Erichthonius’u yanına alamayınca bazı prenseslerden yardım istedi.
Bebeği Atina Kralı Cecrops’un üç kızına verdiği hasır bir kutuya koydu. Genç kadınlara kutunun içine bakmamalarını söyledi. Prenseslerden biri tanrıçaya itaat etti. Diğer ikisi, Aglaurus ve Herse merakla bakmalarının yasak olduğu kutunun içerisine baktı. Kız kardeşler kutunun içinde gördükleri karşısında delirdiler ve kendilerini Akropolis’ten atarak öldürdüler.
Bazı efsaneler, Athena’nın kutsal hayvanlarından biri olan bir yılanın çocuğu korumak için onun etrafına dolandığını iddia eder. Diğerleri, Erichthonius’un kendisinin yarı yılan gibi ve görünüşte canavarca olduğunu aktarmıştır. Kız kardeşlerin eylemlerine tanık olan bir kuzgun, Athena’ya evlatlık oğlunun keşfini anlatmak yola çıktı. Tanrıça kuzgunun söylediği şey karşısında taşıdığı Lykabettos Dağı olan kayayı düşürdü ve ceza olarak tüm kuzgunlardan konuşma yeteneğini aldı. Kralın oğlu Cecrops bir süre sonra tahtı gasp etti. Athena’nın üvey oğlu, koruyucu tanrıçanın koruması altında şehirde saklandı. Yıllar sonra Erichthonius Cecrops’u devirdi ve Atina tahtını ele geçirdi.
Athena’nın evlatlık oğlu, Hephaestus’un maharetini Athena’nın ona öğrettiği keskin bilgelikle birleştiren birçok büyük icatla anıldı. İnsanlara atları bağlamayı ve onları toprağı sürmek için kullanmayı öğretti.
Bazı Atina efsaneleri, babası gibi Erichthonius’un da topal olduğunu belirtir. Hatta şehirde gezinmesi için ilk at arabasını icat ettiği söylenir. Erichthonius, Atina’nın kurucu krallarından biri olarak hatırlanmıştır. Panathenaic Festivali’ne ilham kaynağı olmuştur ve üvey annesi Athena adına bir tapınak yaptırmıştır.
Akropolis’teki en kutsal yapı olan Erechtheion, Athena’nın oğlunun adını almıştır. Hiçbir zaman tanrıçanın umduğu gibi bir tanrı olmadıysa da, Atina’nın ilk kralı yüzyıllar boyunca dini ayinlerde öne çıkan kişi olmaya devam etmiştir.
Zeus’un Kızı
Athena, Zeus’un kızıydı. Tanrıların kralının birçok çocuğu olmasına rağmen Athena ile ilişkisi benzersizdi. Birçok yönden, onun en sevdiği çocuğu olarak görülüyordu. Tanrıça Athena’nın babasıyla yakın bir danışma içinde olduğu ve hatta diğer tanrıların hiçbirinin yapamadığı şekilde onu ikna ettiği sık sık görülmüştür. Bu yakınlık, en azından kısmen, Athena’nın doğumunun benzersiz koşullarına bağlanabilir. Annesini yutan Zeus, yetişkin kızını kendi kafasından doğurdu. Ancak aralarındaki bağ, aile sevgisinin ötesine geçti. Athena’nın doğumu bir döngüyü kırdı ve Zeus’un saltanatının tartışmasız devam etmesini sağladı.
Zeus ve Athena Arasındaki İlişki
Athena’nın doğumu, Yunan mitolojisinde yalnızca panteonun en önemli tanrıçalarından birinin gelişini işaret ettiği için önemli bir olaydır. Zeus, oğlu tarafından saltanatına son vermekle tehdit edilen ilk tanrı değildi. Gerçekten de, Yunan yaratılış hikayesi kanlı bir ardıllık çizgisine odaklanır.
Zeus babasını yeni devirmişti. Cronos, bir nesil önce babası Ouranos’u devirmişti. Babası ve büyükbabasıyla aynı kaderi paylaşan Zeus, oğlunun gücünü asla elinden alamayacağından emin olmak zorundaydı. Cronus çocuklarını doğar doğmaz yutmuştu ama Zeus annesi tarafından kurtarıldı ve kardeşlerini kurtarmak için geri döndü. Metis’in çocuğunu doğurmasına izin vermenin kaderinden kaçmasını imkansız hale getireceğini biliyordu.
Athena’nın genellikle Zeus’un başında doğduğu söylenmektedir. Metis onun annesi olmasına rağmen doğumunda hiçbir etkisi yoktur. Athena bir kadın olduğu için Zeus’tan tahtı asla alamaz. Ve Metis annesi olmadığı için kehanet açısından bir tehdit oluşturmaz. Athena’nın doğumu, Yunan tanrılarının ardıllık tarihinin sonunu işaret etmektedir. Metis’in tek kızı olduğu ve Zeus’tan doğduğu için kaderin hükmünden başarıyla kurtulmuştur. Athena’nın doğumu bu nedenle Zeus’un güç kontrolünün bir yansımasıydı. Ardıllık öyküsünün tamamlanması, Zeus’un saltanatına başka bir tanrının meydan okumamasını ve sonsuza kadar Olympus’u yönetmesini sağladı. Athena, Zeus’un kalkanını yalnızca gözde bir kız olarak değil, aynı zamanda babasının tartışmasız yönetiminin simgesi olduğu için de taşıyordu.
Dahası, Athena’nın bilgelik tanrıçası rolü, Zeus’un sonsuza dek hüküm sürme hakkının devam eden bir yansımasıydı. Athena, yalnızca davası haklı olanları desteklemekle ve güçlü bir hukuk savunucusu olmakla biliniyordu. Bu nedenle adaleti babası ile olan ilişkinin bir yansımasıydı.
Belli ki Zeus, kaderin diğer tuzaklarından kaçınmak için hâlâ dikkatliydi. Sonunda çocuklarının asla babaları kadar güçlü olmayacağından emin olduktan sonra kız kardeşi Hera ile evlendi.
Athena’ya tapanlar, koruyucu tanrıçalarının babasıyla olan ilişkisinden de özellikle gurur duyuyorlardı. Athena, Zeus’un kendisinden ve yalnızca onun soyundan geliyordu. Bu durum ise onu diğer tanrılardan ayıran bir özellik olarak görülüyordu.
Demokrasi ve Kültürde Athena
Tanrıça Athena, Yunan dünyasında güçlü bir tanrıçaydı. Tapınakları tüm Akdeniz’de bulunurdu ve sanat eserleri genellikle onun karakterini tasvir etmektedir. Romalılar onu Minerva olarak benimsediklerinde, bilgeliğin savaşçı tanrıçası olarak benimsediler.
Athena algısı yıllar içinde değişti. İlk Hıristiyan yazarlar, onu en kötü paganizmin bir amblemi olarak gördüler. Hıristiyanlığa göre Tanrıça Athena uygunsuz erkeksi özellikler sergileyen utanmaz bir kadındı.
Neyse ki Athena’nın mirası için bu algı uzun sürmedi. Panteonun en çok tasvir edilen ve tanınan üyelerinden biri olarak, klasik dünyaya hayranlık duyan Rönesans sanatçıları ve yazarları Athena’yı eski ideallerin bir sembolü olarak benimsediler.
Adaleti ve merhameti temsil eden bakire bir tanrıça olarak Athena, geç Orta Çağ’ın birçok idealini temsil ediyordu. Bilgelik tanrıçası, bilgi ve öğrenmenin bir amblemi haline geldi. Greko-Romen geçmişinde bilgelik arayanlar, Athena’yı bilimin sembolü olarak benimsediler.
Modern Çağda Athena Etkisi
Bugüne kadar dünyanın dört bir yanındaki birçok okul ve üniversite sanat eserlerinde ve mimarilerinde Athena’nın özelliklerini kullanmaktadır. Bilgeliğin sembolü olan baykuş popüler bir evcil hayvandır. Sanatın hamisi olarak Athena, Rönesans ve sonrasında ressamlar ve heykeltıraşlar için de popüler bir konu olmuştur. Kadim geçmişten ilham alan Rembrandt ve Boticelli gibi büyük ustalar, Athena’yı daha modern idealler için bir idol olarak gördüler. Tarih boyunca kadın hükümdarlar kişisel sembolizmlerinde Athena’yı kullanmayı sevmişlerdir. İngiltere Kralı I. Elizabeth ve Rusya Kralı II. Catherine gibi liderler, tanrıçanın dişil gücüyle karşılaştırmalar yapılmasını teşvik etmişlerdir. Athena’nın imajı, Rönesans ideallerine hitap ederken, aynı zamanda modern demokrasi ve eşitlik kavramlarıyla eşanlamlı hale gelmiştir.
Doğrudan oylama sistemiyle Atina, yaygın olarak demokrasinin beşiği olarak kabul edilir. Lider adayını doğrudan oylama katılım ideallerinin bir sembolü haline gelmiştir. Fransız Devrimi sırasında eski tanrıların ve kralların görüntüleri yok edilmiştir. Halk Zeus’u örnek alan diktatör bir lider istememiştir. Zeus’un heykelleri yok edilmesine rağmen Athena’nın heykelleri kurtarılmıştır. Yeni cumhuriyetin kişileştirilmesi olarak Place de la Revolution’da bir heykeli bulunmaktadır.
Bugün Athena’nın bir demokrasi ve adalet figürü olarak görüntüleri ABD Kongre Binası’ndan Avusturya Parlamentosu’na kadar her yerde görülüyor. Özgürlük Anıtı için ilham kaynağı oldu ve Kaliforniya eyalet bayrağını süslüyor. Athena, dünyanın çoğu yerinde artık kaprisli bir savaş tanrıçası olarak görülmemektedir. Modern ideallere uygun olarak bilge ve adalet tanrıçası olarak anılmaktadır.
Herkesin Tanrıçası
Yunan tanrılarının birçoğunun iyi bilinen efsaneleri vardı, ancak yalnızca bazıları hakları kendi peşinden sürükledi. Örneğin Zeus güçlü bir kraldı, ancak sıradan insanların ona başvurmak için çok az nedeni vardı. Ares güçlü bir savaşçıydı ama çoğu insan savaştan korkardı.
Athena, bir savaş tanrıçası olmasına rağmen, Olimpos’un en ünlü tanrıçalarından biri olmaya devam etti. Popülaritesi, onu panteonda bu kadar benzersiz kılan şeylere atfedilebilir.
O bir savaşçıydı ama halkını kanlı zafere götürmesi kadar masumları savaşın dehşetinden korumasıyla da tanınırdı. Salgınlar ve fırtınalar getirebilirdi ama zanaatkârlığın hamisi olarak güzel şeyler de yaratabilirdi.
Athena, kendisini gücendirenleri cezalandırdı, ancak masumlara merhamet gösterirdi. Yunan dünyasındaki hemen hemen herkesin Athena’nın gözüne girmek ya da teşekkür etmek için bir nedeni vardı. Athena, basit dokumacılardan büyük kahramanlara kadar, Yunan dünyasındaki insanları motive eden ve onlara ilhan veren bir tanrıça oldu.
Athena Ay Tanrıçası
İsimleri: Athena, Athene, Pallas Athena, Pallas Athene
Güçleri: Bilgelik ve Savaş
Cinsiyet: Kadın
Sembolleri: Baykuş, Zeytin Dalı, Yılan, Aegis, Zırh, Miğfer, Mızrak, Gorgoneion
Kaynaklar:
- The myths and legends of ancient greece and rome – E.M. berens
- Walter Burkert – İlkçağ Gizem Tapıları
- Yunan Ve Roma Mitolojisi- Colette Estin
- Yunan Mitleri Tanrılar, Kahramanlar, Söylenceler – Robert Graves
- https://www.britannica.com/topic/Athena-Greek-mythology
- https://www.britannica.com/topic/Odyssey-epic-by-Homer
- The Gods of Reason: An Authentic Theology for Modern Hellenismos
- Women of Classical Mythology: A Biographical Dictionary
- Heresy in the University: The Black Athena Controversy and the Responsibilities of American Intellectuals
- Lost Languages from the Mediterranean
- The Persistence of Allegory: Drama and Neoclassicism from Shakespeare to Wagner
- The Mirror of the Gods: How Renaissance Artists Rediscovered the Pagan Gods
- The Tradition of the Trojan War in Homer and the Epic Cycle
- Hellenistic Art: From Alexander the Great to Augustus
- The Mycenaean World
- A Narratological Commentary on the Odyssey
- Athena Parthenos and Athena Polias
- Harvard Studies in Classical Philology
- The Athenian Acropolis: History, Mythology, and Archaeology from the Neolithic Era to the Present
- Elysion. Entstehung und Entwicklung der griechischen Religion
- Greek Myths and Mesopotamia: Parallels and Influence in the Homeric Hymns and Hesiod
- Art and Experience in Classical Greece
- Engaging Symbols: Gender, Politics, and Public Art in Fifteenth-century Florence
- Encyclopedia of Greek and Roman Mythology
- https://www.perseus.tufts.edu/hopper/text?doc=Perseus:text:1999.01.0135:book=1:card=1
- https://standardebooks.org/ebooks/homer/the-odyssey/william-cullen-bryant
- https://gutenberg.org/ebooks/1728
- https://www.perseus.tufts.edu/hopper/text?doc=Perseus:text:1999.01.0136:book=1:card=1
- https://www.owleyes.org/text/odyssey
- http://greekmythcomix.com/odyssey-comix/
- https://www.jstor.org/stable/44871207
- http://classics.mit.edu/Homer/odyssey.html
Bir önceki yazımız olan Artemis | Yunan Mitolojisinde Av Tanrıçası başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Yunan tanrilari ile ilgili odevim vardi ve ben athenayi seçmiştim gerçekten çok yararlı oldu bilgiler
Sanat tarihi dersimizde biraz işlemiştik şimdi burdan okuyunca daha çok bilgi edindim gercekten çok etkileyici
Athena ile ilgili bilgilendirme çok iyi olmuş.Ogrenmek istediğim bir bilgiydi.Tsk ederim.
Athena sanirim en merhametli savaş tanrıçası.. yazı çok detaylı ve bilgilendirici olmuş teşekkürler.
Athena sanirim en merhametli savaş tanrıçası.. Çok detaylı ve bilgilendirici olmuş yazınız teşekkürler.
Mükemmel cok güzel harika bir tarihi kadın sembolü hayranlık uyandırıyor
Yunan tanrılarına hep bir merakım vardı bu sayfa da bana baya bir bilgi verdi güzel sayfa.
Athena kimdir. Herzaman duyuyoruz. Ama buradan daha detaylı bilgi ogrenince çok faydalı oldu. Gerçekten de etkileyici idi
Yunan mitolojisi hep ilgimi çeker Aşk Tanrısı, ölüm tanrısı savaş tanrısı. Hatta filmlere konudur bütün bunlar. Mitolojik antik heykeller günümüze kadar gelmiştir ve hikayeleri gerçekten çok ilginçtir.
Athena halkında çok yararlı bilgiler edindim çok teşekkür ederim çok faydalı bir site gerçekten çok güzel
Athena halkında çok yararlı bilgiler edindim çok teşekkür ederim çok faydalı bir site gerçekten çok güzel Gerçekten
Bu athena yok bilmem ne tanrisiymi bu yunanlarin kac tane tanrisi var
Hello to every body, it’s my first go to see of this web site;
this blog includes remarkable and in fact good material in support of visitors.
Tanrıça athena hakkında okuduğum en kapsamlı rehber. yazım için harika bir kaynak oldu teşekkürler.
Tanrıça Athena hakkında okuduğum en bilgilendirici yazıydı. Yunan mitolojisi tanrılarının tamamını bulabiliyorum. Teşekkürler.
Athena hakkında okuduğum en uzun yazıydı, tek seferde okumam mümkün olmadı. Bu yüzden kahve yaptım kendime ara verip. süper iş!