Mitolojik Tanrılar

Kendini Gerçekleştirme Kuramı Nedir?


Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/termalkaplicalar/mitolojiktanrilar.com/wp-content/plugins/onceki-yazi-linki/onceki_yazi_linki.php on line 56

Kendini gerçekleştirme (aynı zamanda kendini geliştirme olarak da anılır), kişinin yeteneklerinin tam gelişimini ve yaşamı takdir etmesini içeren doruk deneyimlerde kendini gösteren potansiyelinin tam olarak gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir. (Maslow, 1962).

Önemli Notlar;

  • Kendini gerçekleştirme, kişinin tüm potansiyelini gerçekleştirmesi ve kişinin tüm potansiyelini geliştirmesi ve yaşamını takdir Bu kavram Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üstünde yer alır, bu yüzden herkes anlayamaz.
  • Kurt Goldstein, Carl Rogers ve Abraham Maslow, kendini gerçekleştirme kavramını anlamamıza büyük katkıda bulunan üç kişidir.
  • Mevcut kendini gerçekleştirme anlayışı, Goldstein veya Rogers’ınkinden daha çok Maslow’un görüşüyle ​​aynı çizgide olma eğilimindedir.
  • Maslow’a göre, kendini gerçekleştirme için içsel motivasyon, daha temel ihtiyaçlar karşılanana kadar nadiren gerçekleşir.
  • Kendini gerçekleştirenler, kusurlarına ve sınırlamalarına rağmen kim olduklarını kabul ederler ve hayatlarının her alanında yaratıcılık olasılığını deneyimlerler.
  • Kendini bilen insanlar çok çeşitli geçmişlere ve mesleklere sahip olsalar da, başkalarıyla derin, sevgi dolu ilişkiler geliştirme yeteneği gibi dikkate değer ortak özellikleri paylaşırlar.

Kurt Goldstein

İçindekiler

“Kendini gerçekleştirme” terimi en çok Abraham Maslow ile ilişkilendirilse de, ilk kez 20. yüzyılın başlarında psikiyatri ve beyin cerrahisi alanında uzmanlaşmış bir doktor olan Kurt Goldstein tarafından tanıtıldı.

Goldstein (1939, 19 0) öz-farkındalığı herhangi bir varlığın nihai hedefi olarak görür ve insanın kendini gerçekleştirme arzusuna ve bir bireyin potansiyelini gerçekleştirme eğilimine atıfta bulunur.

Her insan, bitki ve hayvanın doğuştan gelen bir amacının, kendini kendisi olarak gerçekleştirme amacı olduğunu ileri sürmüştür.

Goldstein, organizmaların bu nedenle bu ilkel güdüye göre davrandığını gösterir.

Goldstein, Organizmalar: İnsan Kökeninin Patolojik Verilerinden Biyolojiye Bütünsel Bir Yaklaşım adlı kitabında, kendini gerçekleştirmenin bir organizmanın bireysel kapasitelerini mümkün olduğunca gerçekleştirme eğilimini içerdiğini savunur (Goldstein, 2000).

Goldstein’a (19 0) göre, öz-farkındalık mutlaka gelecekteki bir hedef değil, bir organizmanın belirli koşullar altında belirli bir zamanda potansiyelini gerçekleştirmeye yönelik doğuştan gelen bir eğilimidir.

Carl Rogers

Carl Rogers kendini gerçekleştirmeyi, ferdin kişilik kavramının, ferdin iyileşmesini, değişmesini ve gelişmesini elde eden muhtelif deneyimlerin yine yorumlanması ve yansıtılması kanalıyla sürdürüldüğü ve geliştirildiği ömür boyu devam eden devamlı bir süreç olarak tanımlamıştır (Rogers, 1951). Rogers’a (1967) nazaran insan organizması, organizmayı sürdürecek yada geliştirecek ve onu özerkliğe doğru hareket ettirecek biçimde bütün kapasiteleri geliştirmeyi amaçlayan temel bir “gerçekleştirme eğilimine” sahiptir.

Carl Rogers, bir bireyin kendini gerçekleştirmesi için bir ahenk niteliğinde olması gerektiğine inanıyordu. Bu, kendini gerçekleştirmenin, bir bireyin “ideal benliği” (yani, kim olmak istediği) reel davranışlarıyla (kendi imajı) ahenkli olduğunda gerçekleştiği anlamına gelir.

Kendini Gerçekleştirmeyi Gösteren Uyum Çemberleri Rogers (1967), benliğin yapısının, değerlendirme etkileşimleri kanalıyla organize edilen ve açılan kendine ilişik tutarlı sadece akışkan bir idrak modeli bulunduğunu öne sürer. Bununla birlikte, bireyin kişilik duygusu ile deneyimleri (yada kişilik imajı) arasındaki gerilim, bireyin üniter gerçekleştirme eğiliminin sapkınlıklarından meydana gelen psikopatolojik bir durum olan uyumsuzluk üretebilir. Roger için, kendini gerçekleştirme, potansiyelleri ve kabiliyetleri etken olarak keşfetme ve reel ve ideal raflar içinde bir eşleşme deneyimleme sürecinde olan bir kişi, tam işlevli bir kişidir.

Tamamen aktif insanlar kendi duygu ve yetenekleriyle temas halindedir ve en derin dürtü ve sezgilerine güvenebilirler.

Kendini gerçekleştirmiş olmak için, başkalarından, özellikle de çocukluktaki ebeveynlerden koşulsuz olumlu saygıya ihtiyaç vardır. Koşulsuz olumlu saygı, başarısızlıklarına rağmen başkalarını kabul etme tutumudur.

Bununla birlikte, çoğu insan başkalarının olumlu görüşünü koşulsuz olarak algılamaz. Yalnızca belirli değer koşullarını yerine getirdiklerinde sevildiklerini ve değer göreceklerini düşünme eğilimindedirler.

Bu değer koşulları benlik içinde gerçek benlik (kişinin nasıl olduğu) ile ideal benlik (nasıl olmaları gerektiğini düşündükleri veya olmak istedikleri) arasında uyumsuzluk yaratır.

Abraham Maslow

Maslow, Goldstein gibi, kendini gerçekleştirmeyi kişinin potansiyelinin gerçekleştirilmesi olarak gördü. Howver, Maslow (1967), kendini gerçekleştirmeyi, Goldstein’ın yaptığından daha dar bir şekilde, tüm organizmalardan ziyade yalnızca insanlara uygulayarak tanımladı.

Kendini Gerçekleştirme Kuramı Nedir - Abraham Maslow

Kendini Gerçekleştirme Kuramı Nedir – Abraham Maslow

Maslow, insanın kendini gerçekleştirme gibi üst düzey ihtiyaçlarının doyurulabilmesi için genellikle karşılanması gereken daha düşük düzeydeki ihtiyaçlara sahip olduğuna dikkat çekti. Bu ihtiyaçları şu şekilde sınıflandırmıştır (Maslow, 1943):

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

  • Temel ihtiyaçlar:

  1. Fizyolojik ihtiyaçlar (su, yemek, ısınma ve dinlenme).
  2. Güvenlik ihtiyaçları (eski güvenlik ve güvenlik).
  • Psikolojik ihtiyaçlar.

  1. Aidiyet ihtiyaçları (sevdiklerinizle ve arkadaşlarla yakın ilişkiler).
  2. Saygınlık ihtiyaçları (başarı ve prestij duygusu).
  • Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları (kişinin tam potansiyelini gerçekleştirmesi).

Kendini gerçekleştirme, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin son aşamasıdır, bu nedenle her insan buna ulaşmaz.

Maslow’a göre öz-farkındalık, kendini gerçekleştirme arzusunu veya kişinin potansiyelini gerçekleştirme eğilimini ifade eder.

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Bireyler bu ihtiyacı çok spesifik olarak algılayabilir veya buna odaklanabilir. Örneğin, bir birey ideal bir ebeveyn olmak için güçlü bir istek duyabilir. Öte yandan arzu ekonomik, akademik veya atletik olarak ifade edilebilir. Diğerleri için, fotoğraflar, çizimler veya patent fotoğrafları ile yaratıcı bir şekilde temsil edilebilir.

Maslow ayrıca öz-farkındalığın bir organizmanın içsel gelişimi ile ilgili olduğunu açıklar. Kendini gerçekleştirmenin eksikliklerden ziyade büyümeye odaklandığını iddia eder (Gleitman, Fridlund ve Riesberg, 200 ).

Maslow, kendini bilen insanların görünüşteki kıtlığını tanır ve çoğu insanın akıl hastası olduğunu varsayar.

Psikolojik yaklaşımı, yıkıcı davranışlarda bulunan sağlıksız bireylere odaklanan Sigmund Freud’un aksine, Maslow hümanist bir yaklaşıma bağlı kaldı ve bireyleri sağlıklı bir insan üzerine odakladı.

Buna göre, Maslow’un görüşü, bireyleri potansiyellerine ulaşmak için motive edilmiş olarak gören olumlu insan doğası görüşü ile daha tutarlıdır. Bu hümanist görüş, insanı stres giderici olarak gören Freudyen görüşten önemli ölçüde farklıdır.

Maslow’a Göre Kendini Gerçekleştiren İnsanlar

Maslow sadece teori ve spekülasyonun ötesine geçti ve bir dereceye kadar kendini gerçekleştirdiğini düşündüğü birkaç kişiyi belirledi (Maslow, 1970).

Burada öne çıkan, mesleklerin çeşitliliği ve bu bireylerin kişisel tatmin kriterlerini karşılamak için temsil ettikleri yolların çeşitliliğidir.

  • Abraham Lincoln (1809-1865; Amerikan Başkanı)
  • Albert Einstein (1879- 1955; Teorik Fizikçi)
  • Albert Schweitzer (1875-1965; Yazar, İnsani Yardımsever, İlahiyatçı, Organist, Filozof ve Hekim)
  • Aldous Huxley (1894- 1963; Filozof ve Yazar)
  • Baruch Spinoza (1632-1677; Filozof)
  • Eleanor Roosevelt (1884-1962; Diplomat ve Aktivist)
  • Jane Addams (1860-1935; Yerleşim Aktivisti, Sosyolog, Kamu Yöneticisi)
  • Thomas Jefferson (1743-1826; Amerikan Başkanı, Mimar, Filozof)
  • William James (1842- 1910; Filozof ve Psikolog)

Kendini Gerçekleştiren İnsanların Özellikleri

Kendini gerçekleştirmiş bireyleri insanlığın geri kalanından ayıran bu özelliklerden bazıları şunlardır (Maslow, 1954, 1970).·        Kendini gerçekleştiren insanlar çoğu zaman kendi kusurlarını olduğu kadar başkalarının kusurlarını da mizah ve hoşgörü ile kabul ederler.·        Kendini gerçekleştirenler yalnızca başkalarını tamamen kabul etmekle kalmaz, aynı zamanda başkalarını etkiliyormuş gibi yapmaktan ziyade kendilerine karşı dürüsttürler.·        Kendini gerçekleştirenler ayrıca bağımsız ve becerikli olma eğilimindedir: yaşamlarını yönlendirmek için dış otoritelere güvenme olasılıkları daha düşüktür. ·        Başkalarıyla derin, sevgi dolu ilişkiler geliştirebilir.·        Hayatın sıradan nimetleri için bile minnettarlığı ifade etme ve derin takdiri sürdürme eğilimleri vardır.·        Durumları değerlendirirken görünenler  ve gerçekler arasında ayrım yapmaları mümkündür.·        Fikir oluşturmak için nadiren çevrelerine veya kültürlerine güvenirler.·        Hayatı, kendilerinin ötesinde bir amaç isteyen bir görev olarak görme eğilimindedir.

Bir önceki yazımız olan Ruhun Ölümsüzlüğü Problemi Nedir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.