Mitolojik Tanrılar

Marduk Nedir? | Enuma Eliş ve Marduk

Marduk (Amar-Utu) Mezopotamya mitolojisinde yer alan Babil tanrılardan birisidir. Babil mitolojisinde baş tanrı olarak kendisine tapınılmıştır. Enuma Eliş olarak bilinen Babil’in yaratılış destanında da baş tanrı olarak belirtilmiştir. Marduk, adalet, şefkat, sihir, şifa, bereket, tarım ve yıldırımların tanrısı olarak anılsa da en önemli özelliği Babil’in koruyucu tanrısı olduğuna inanılmasıdır. Yunan mitolojisinde Zeus, Roma mitolojisinde ise Jupiter ile özdeşleşmiştir.

Marduk genellikle süslü bir kral cübbesi giyen ve elinde bir asa taşıyan adam olarak tasvir edilmiştir. Marduk’un yıldızı Jupiter olarak bilinir, at, köpek ve özellikle yılan gibi çatal dilli hayvanlar Marduk ile anılır. Birçok eserde çatal dilli hayvanlar ile birlikte tasvir edilmiştir.

Marduk Nedir?

Marduk Bilgelik tanrısı olan Enki’nin oğludur. Bazı mitlerde Enki yaratıcı tanrı olarak da geçer ve Ea olarak isimlendirilir. Marduk’un karısı ise doğurganlık tanrıçası Sarpanitu (Zarpanit)’dur. Nabu olarak bilinen okuma ve yazma tanrısı oğulları olarak kabul edilir.

Marduk isminin anlamı marru kelimesi ile bağlantılıdır ve boğa-buzağı anlamına gelmektedir. Zamanla Marduk Mezopotamya mitolojisinin en büyük tanrılarından birisi olmuştur. Marduk adına yapılan en ünlü tapınak Babil Kulesi’nin bir modeli olarak bilinir ve Ziggurat ismi ile anılır.

Baal ve Marduk

İçindekiler

Marduk sonraki dönemlerde Baal (Bel) ve Tammuz ismi ile anılmaya başlanmıştır. Baal olarak Güneş ile simgelenmiştir. Zamanla Ortadoğu’da yaygın şekilde tapınılan bir tanrı olmuştur. Bazı topluluklarda Tanrı Baal adına küçük çocuklar kurban edilmiştir. Baal o dönem toplumlar tarafından verimlilik tanrısı olarak görülmüştür ve ışık saçan gökyüzü cisimleri ile ilişkilendirilmiştir.

Babil ve Nimrod

Babil kralları kendilerini diğer insanlardan üstün tutarak tanrılaştırma yoluna gitmişlerdir. Bu nedenle zamanın birçok kralı kendine tanrıların adını layık görmüştür. Babil kentinin kurucusu olan Nimrod’ta bu krallardan birisidir.

O dönem Kral Nimrod toplulukların hükümdarlığından kaçmasını engellemiş ve özgürlüklerini kısıtlamıştır. Ayrıca Nimrod Dünya’nın yedi harikasından birisi sayılan Babil’in Asma Bahçeleri içerisine Babil Kulesi’ni inşa etme kararı almıştır. Bu nedenle Sümerliler günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce Tanrıdağı dedikleri kuleyi inşaa etmişlerdir. Onların düşüncesine göre bu kule tanrıya ulaşmak için bir araçtır ancak daha sonraları Nimrod’un bu davranışı tanrılara isyan olarak kabul edilmiştir.

Marduk ismi Kral Nimrod’un tanrılaştırılmış halinden gelmektedir ve aynı zamanda isyan etme sıfatını taşır. Bu nedenle şeytanı simgelediği düşünülür ve Satanizmde Marduk ismi önemli bir yere sahiptir

Marduk ve Enuma Eliş

Babil’in yaratılış efsanesi olan Enuma Eliş (Enuma Elish) tanrı Marduk’un tek tanrılığa yükselişini anlatmaktadır. Enuma Eliş mitinin başlangıcında evren tatlı su olarak bilinen Apsu ve tuzlu su olarak bilinen Tiamat’tan oluşan bir kaostur. Tüm tanrılar Tiamat ve Apsu’dan ortaya çıkmıştır.

Başlangıç Tiamat çocukları ile birlikte mutludur ancak Apsu çocuklarının çıkardığı gürültüden rahatsız olur. Uykusuz geçen gecelerinin ardında Apsu çocuklarının gürültüsünden kurtulmak için onları öldürmeye karar verir. Bu karar karşısında çok üzülen Tiamat, en büyük Enki’ye babasının onlar için hazırladığı sondan bahseder. Tanrı Enki ise babası Apsu’yu derin bir uyku halindeyken öldürür ve babasının kalıntıları ile dünyayı yaratır. Tanrıça Tiamat oğlu Enki’nin bu davranışına çok kızar ve tüm evlatlarına karşı savaş ilan eder. Kendi çocuklarına karşı bir kaos ordusu kuran Tiamat, ordunun başına yenilmez olan yeni eşi Tanrı Quingu’yu geçirir.

Genç Tanrı Marduk kardeşlerine kendisini kralları olarak ilan ederlerse, Tiamat’ın ordusunu ve Quingu’yu yeneceğini söyler. Kardeşleri en başta Marduk’un bunu başaramayacağını düşünür. Ancak Marduk Quingu’yu yener ve Tiamat’ı bir ok fırlatarak ikiye ayırır. Tiamat’ın gözlerinden Fırat ve Dicle nehirleri akar. Sonrasında Marduk gökyüzünü yaratır. Daha sonra yenmiş olduğu Quingu’yu idam eder ve ondan geriye kalanlar ile ilk insan olan Lullu’yu yaratır. Tüm Dünya’yı kaostan kurtaran Marduk, insanların tanrılara ibadet etmesi halinde zarar görmeyeceklerini söyler.

Marduk Tek Tanrı ile Tanışma

Mezopotamya dinlerinde Marduk M.Ö 20 yüzyıldan sonra dünya’yı yaratan tek tanrı olmuştur. Zaman içerisinde Bel ismi ile özdeşleşmiştir. Kral Hammurabi tarafından en yüce tanrı olarak gösterilmiştir. Hammurabi’den dört yüzyıl sonra gelen Kral Nebukadnezar Marduk’un tek tanrı olduğunu kabul etmiştir. Sümerliler elli tanrının ismini Marduk’a vermişlerdir. Yaşanan tüm değişimler sonraki toplumlar tarafından en fazla kabul edilecek olan tek tanrılı dinlerin önünü açmıştır.

Marduk’un Hristiyanlık, İslam gibi dinlerde de etkisi görülmektedir. Ancak etkisinin en fazla olduğu din Musevilik olmuştur. Araştırmacılar Hammurabi Kanunları ve Musevilik dininin kanunları arasında benzerlikler olduğunu belirtmektedir. Eğer bu doğru ise Marduk’un veya Marduk inancının Musevilik dininin temel noktalarını oluşturduğu söylenebilir.

Bir önceki yazımız olan Rhea: Yunan Mitolojisinde Olimposlular'ın Annesi başlıklı makalemizde kronos, rhea ve satrun hakkında bilgiler verilmektedir.

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.