Pandora’nın Kutusu Efsanesi
Pandora’nın Kutusu Hikayesi yunan mitolojisinde insan davranışlarını açıklayan mitlerin başında gelir. Antik yunanlılar Pandora’nın Hikayesini insanların acizliğini ve talihsizliğini açıklamak için nesilden nesile aktarmışlardır.
Pandora isminin anlamı “Tüm hediyelerin sahibi” demektir. Bu anlama gelmesinin altına yatan neden Pandora’nın yaradılışı esnasında her tanrıdan bir hediye almış olmasıdır. Ayrıca Yunan mitolojisine göre Pandora yaratılan ilk kadındır.
Pandora’nın Kutusu Nedir?
İçindekiler
Yunan mitolojisine göre Prometheus Zeus’tan kutsal ateşi çalarak insanlara vermiştir. Bu durum karşısında deliye dönen Tanrıların Kralı Zeus, Prometheus’u cezalandırarak Kafkas dağlarında zincire vurmuştur. Ancak Prometheus’un cezası bununla kalmayacaktır. Zeus Prometheus’un yanında bir kartal bırakarak her gün onun ciğerini yemesini emretmiştir. Kartal her güneş doğduğunda Prometheus’un ciğerini yiyerek ona işkence eder ve her güneş doğmadan önce Prometheus’un ciğeri tekrar oluşur.
Prometheus Herkül tarafından kurtarılana dek bu işlkence sürer. Her ne kadar işkenceden kurtulmuş olsa da Herkül yaptığının izini taşıması için Prometheus’un zincirlerini ayaklarından çıkarmaz.
Pandora’nın Kutusu Hikayesi
Olimpos Tanrıları arasında hükümdar olan Zeus, Prometheus’un yaptıklarından sonra insanlara çok öfkelenmiştir. İnsanlardan intikam almak için bir plan yapar ve Demirci Tanrı Hephaestus’a balçıktan bir kadın yapmasını ister. Hephaestus Tanrıların silahlarını ve aletlerini yapan tanrıdır ve çok beceriklidir. Zeus’un emrini yerine getirmek için hemen çalışmaya başlar ve ortaya daha önce görülmemiş güzellikte bir kadın çıkarır.
Yunan tarihçisi Hesiod’a göre Pandora’nın güzelliğinin altında kötülük saklıdır. Buna göre Pandora yaratılırken Afrodit’in dişiliğini, Athena’nın ileri görüşlülüğünü, Hermes’in inatçılığı ve meraklılığını alır.
Pandora’ya Zeus tarafından son olarak antik yunanda “Pithos ” adı verilen bir kutu verildi. Zeus ve diğer Olimpos Tanrıları kutulun içinden tanrılardan özel hediyelerin olduğunu söyledi ancak zamanı gelene kadar kutuyu asla açmamasını tembihlediler. Aslında Pandora’nın kutusu olarak bilinen bu kutunun içerisinde acı, kötülük, nefretten başka bir şey yoktu.
Pandoranın Kutusu
Zeus Ulak Tanrı Hermes’e Pandora’yı Prometheus’un kardeşi olan Epimetheus’a götürmesini istedi. Epimetheus Tanrılardan gönderilen hiçbir şeyi kabul etmemesi gerektiğini biliyordu ancak Pandora’yı görünce büyülendi. Ertesi gün Pandora ile evlendi böylece Pandora’nın kutusu yeryüzüne ulaşmış oldu.
Hermes’ten aldığı merakına yenik düşen Pandora, Zeus’un kulağına fısıldamasıyla kutuyu açtı. Ancak kutu açılır açılmaz bütün hastalıklar, mutsuzluklar ve kötülükler kutudan dışarı çıkmaya başladı. Bu durum karşısında şaşıran ve korkan Pandora hemen kutuyu kapadı fakat Dünya’ya kötülüğün yayılmasına engel olamadı. Pandora Zeus’un intikamını almasına bilmeden yardımcı oldu ve böylece insanlar arasında kötülük dolaşmaya başladı.
Pandora’nın Efsanesi ve Etkileri
Pandora’nın efsanesi betimleyen eserler özellikle antik yunan ve roma döneminde oldukça fazla ortaya çıkmıştır. Hikayedeki mitolojik unsurları anlatan heykeller, mozaikler, resimler ve freskler yüzlerde sanatçı tarafından farklı şekillerde yapılmıştır.
Pandora efsanesinin birden fazla versiyonu bulunsa da bu versiyonlar arasındaki en belirgin var umudun da kötülükler ile ortaya çıkmasıdır. Yani bir hikayede yalnızca kötülükler yeryüzünde ortaya çıkarken diğer hikayede kötülükler ile birlikte umutta yeryüzünde dolaşmaya başlamıştır. Antik yunanda Pandora hikayesinin ortaya çıkış amacı insanlar kötülüğün neden var olduğunu anlamlandırmaya çalışmasıdır.
Pandora’nın ortaya çıkışını Atina Akropolis’teki Parthenon’da bulunan Athena heykelinin kaidesinde görmek mümkündür.
Bir önceki yazımız olan Kharon: Cehennem Kayıkçısı başlıklı makalemizde Hades, kharon ve yunan mitleri hakkında bilgiler verilmektedir.