Pont-Saint-Esprit Kasabasında Neler Yaşandı?
16 Ağustos 1951 yılında Fransa’nın Pont–Saint–Esprit kasabasında bulunan yaklaşık 300 kişi halüsinasyon görmeye ve histeri nöbetleri geçirmeye başladı. Bunun sonucunda Pont–Saint–Esprit kasabasında yaşanan olayda 5 kişi hayatını kaybetmiş, 50 kişi delirmiş ve 250 kişi yaralanmıştır.
Fransa’nın güneyinde yer alan Pont–Saint–Esprit kasabası doğa harikası sessiz ve güzel bir yerdi. Bir sabah köyde yaşayanların bazıları korkunç halüsinasyonlar görmeye başladılar. Hastalanan köylülerin bazıları hayatını kaybetti ve bazıları ise tamamen delirdi.
Pont-Saint-Esprit Olayı
Olayı araştıran görevli doktorlar köylülerin bir fırından aldıkları ekmeği yedikten sonra rahatsızlandıklarını keşfetti. Ekmeği yiyen herkes aklını kaybediyordu ve hastaların sağlık durumları ne kadar ekmek yedikleri ile doğru orantılıydı.
Ekmekten az miktarda yiyenlerde 48 saat boyunca bulantı, baş ağrısı, kusma gibi belirtiler görülürken daha fazla yiyenlerde delirme, hiperaktivite, terleme gibi belirtiler gözleniyordu. Az miktarda ekmek yiyenlerin durumu kontrol altına alınabilirken, fazla ekmek yiyenler deliriyor ve bazıları ölüyordu. Neredeyse tüm köy zehirlenmişti ve işler çığırından çıkmıştı.
Pont-Saint-Esprit’te yaşanan olayda köylülerden biri karnının yılanlar tarafından yenildiğini söyleyerek intihar etmeye çalıştı. İnsanlar polise, sürekli ejderha gördüklerini, kendilerine saldırdığını söylüyordu. Bir çocuk bıçakla büyük annesine saldırdı. Bir diğeri, “Ben uçağım” diyerek kendini ikinci kattan aşağı attı. Doktora koşan biri ise, “Kalbim çıktı, ne olur yerine takın” diye yalvardı. Olayların tamamen kontrol altına alınması yaklaşık 20 gün sürdü ve birçok kişi kalıcı olarak akıl sağlığını kaybetti.
Pont-Saint-Esprit olayına şahit olan postacı Leon Armenier, ani bulantı ve halüsinasyonlar göremeye başladığında bisikleti ile gelen mektupları dağıtıyordu. Yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor;
“Korkunçtu. Git gide küçülüyor hissine kapıldım, ateş ve yılanlar kollarımın etrafına dolandı”
Leon, bisikletinden düştü ve Avignon’daki hastaneye götürüldü. Deli gömleği giydirildi ve kontrol altında tutulması amacıyla zincirlenen üç gençle aynı odayı paylaştı.
“Arkadaşlarımdan bazıları pencereden dışarı atlamaya çalıştı. Çılgınca duvarlara çarpıyorlardı … çığlık atıyorlardı, metal yatakların üzerinde zıplıyorlardı …odadaki ses korkunçtu. Bundan tekrar geçmek yerine ölmeyi tercih ederim.”
Pont-Saint-Esprit Olayı Basit Bir Zehirlenme mi?
Bu konuda olası iki teori bulunmaktadır. İlk teori Bunun CIA’in o yıllarda insanları kontrol edilebilmek amaçlı yaptığı MK-ULTRA testleri ile alakası olmasıdır. Bu teoriye göre CIA ajanları geliştirdikleri LSD’ye benzeyen bir çeşit kimyasal uyuşturucuyu test etmek için ekmek hamuruna katmıştır. Aynı iddiaya göre bu operasyon ABD ordusunun Özel Operasyonlar Birimi tarafından gerçekleştirilmiştir.
Diğer bir iddia ise daha gerçekçi ve akla yatkın gibi gözüküyor. Buna göre doğal olarak çavdarda oluşan ve zehirli bir mantar olan ergot ekmeğin içerine karışmıştır. Böylece ekmek alan insanların bir çoğu zehirlenmiştir.
Hangisi gerçek olursa olsun bu fırıncının olaydan sorumlu olduğu gerçekği değiştirmiyor. Uzun süre boyunca ve kasıtlı olarak ekmeklere cıva koyamakla suçlanan fırıncı olaydan sonra tutuklandı. Kim bilir belki de bu olay insanlara eziyet etmek isteyen sadist bir fırıncının işidir.
Bir önceki yazımız olan Jonestown Katliamı Nasıl Gerçekleşti? başlıklı makalemizde cult, Jonestown katliamı ve tarikat hakkında bilgiler verilmektedir.