Pop Art Nedir? Warhol Etkisi ve Pop Art Sanatı
Pop Art, ilk olarak 1950’li yıllarda ortaya çıkan ve zamanla tüm dünyayı etkisi altına alan bir sanat akımıdır. İlk olarak İngiltere görülen Pop art sanat akımı 1960’ lı yıllardan itibaren dünyaya yayılmaya başlamıştır. 20. yüzyılın en çok konuşulan kavramlarından biri haline gelen Pop Art akımı, günümüzde bile popülaritesini sürdürmekte ve günlük yaşamda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Popüler sanatın kısa yazılışı ve adı olan Pop Art, renkli ve canlı görüntüsüyle herkeste ilgi uyandıran bir akım haline gelmiştir. Pop art dergilerden, edebiyata sinemadan, tiyatroya kadar birçok alanda etkisini kısa sürede göstermiştir. Pop Art sanatçıları endüstri ürünü atıklarından, doğal parçalardan, günlük gazeteye kadar her şeyi kullanıp sanat eseri ortaya çıkarmışlardır. Pop art akımında gerçek ile görüntünün farkı çarpıcı ve etkileyici bir şekilde ortaya konmuş ve makineleşmiş hazırcı insan profili eleştirilmiştir.
Pop Art Ne Demek?
İçindekiler
Pop Art terimini ilk kullanan kişi İngiliz eleştirmen Lawrence Alloway’dir. 1958 yılında Architectural Desing (Mimari Dizayn) adlı dergide yazmış olduğu “Sanatlar ve Kitle İletişimi” adlı makalesinde popüler kültür ürünlerini tanımlamak için pop art terimini kullanmış ve tarihe geçmiştir. 1959 senesinde ise İngiltere’nin başkenti Londra’ da İngiliz sanatçı Richard Homilton, “İşte yarın” adlı sergisini “Bugünün Evlerini Bu Denli Farklı ve Cazip Kılan Şey Nedir?” başlığı altında olan kolaj çalışmasını Pop Art’ın ilk örneğini oluşturacak şekilde tanıtmıştır.
Pop art nedir?
Diğer taraftan malzeme ve konu itibariyle gündelik hayatın verilerini kullanan bu sanatçılara Neo – Dada adı verliştir. İkinci dünya savaşının bitmesi ve ekonominin de gelişme sürecinde olması nedeniyle tüketim kültürü ve toplumunu gözler önüne seren bu akım, uluslararası sanat camiasında Amerikan varlığını güçlü şekilde hissetmiştir.
60’lı yıllarda insanlığın sadece uzaya değil, aya da ayak basmasıyla artık yeni bir düzenin önü açılmış yeni bir çağ başlamıştı. Devir artık, bilimin, teknolojinin, yeniliğin devriydi. İnsanların ihtiyaçlarını değiştirme, alışa gelmiş şeyleri bırakarak daha yeniye yönelme olayı başlamıştı. Kısacası insanlık uzay çağına uyum sağlamaya çalışıyordu. Sanatçılar da ortaya çıkan bu yeni düzen içinde, bu yeni çağın isteklerine cevap verebilecek şekilde yeni eserler ortaya koymak istiyorlardı. Pop Art, gelenekçi sanat anlayışına karşı çıkan Dadaizm’e karşı çıkıyordu. Diğer bir ifadeyle Dadaizm’e karşı tepki olarak doğmuştu.
Uzay çağının etkilerinden en önemlilerinden bir tanesi ayrı kıtalarda bulunan ve iki ülke olan Amerika Birleşik Devletlerinde ve İngiltere’de Pop Art’ın birbirinden bağımsız bir şekilde eş zamanlı ortaya çıkmasıdır. Uzay çağının getirmiş olduğu yeni kitlesel iletişim araçları ve diğer etkenler bu ortamın oluşmasına zemin hazırlamışlardır. Pop Art’ın temellerinin atılmasına büyük katkısı olan kitle iletişim araçları, hiçbir sanat akımında görülmemiş bir şekilde çok geniş ve hızlı bir biçimde kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.
Pop Art Nasıl Yayıldı?
Amerika’da çok hızlı şekilde yayılmasının başlıca birinci nedeni kitle iletişim araçlarının çokluğuydu. Bunları sayacak olursak; dergi, radyo, televizyon, gazete… Özellikle Amerika halkının gündelik yaşamlarında kullandığı nesneler pop art sayesinde yeni bir sanatsal anlam kazanmaya başladı. Pop Art sadece reklamlar, çizgi romanlar, afişler üzerinde etkili olmadı. Bundan Hollywood endüstrisi de etkilenmeye başlamış ve bunun sonucunda birçok popüler film yıldızı Pop Art’ı etkili bir şekilde kullanmıştı.
Şüphesiz bu akımı kullanan ünlüler arasında en çok bilineni Marlyn Monroe’dur. Bu sayede kadın simgesi oluşmuş, cinsellik imgesi ön plana çıkmış ve seyirlik bir nesne ortaya çıkmıştır.
Pop Art akımı medyanın gücünü kullanarak dünya sanat tarihinde hiçbir akımın başaramadığı geniş bir kitleye ulaşmıştır. Çabuk ilgi görmesinde diğer etkenler ise farklı, yeni ve eğlenceli olmasıydı. Bu akım zamanla müzik dünyasına da adını yazdırıp söz ettirmeye başlamıştır.
Ünlü sanat tarihçisi Profösör Norbert Lynton bu konu ile ilgili şunları söylüyor;
“Batı Dünyasında her insanın yaşamı ve düşüncelerini özetleyen; film ve televizyon, konserve yiyecekler, ev gereçleri ve çıplak vücutlu kadın fotoğrafları kullanmaları pop sanatçılarının geleneklere karşı bir davranışı olarak değerlendirilebilir. Ancak kullandıkları yol geleneklere uygun düşmemektedir. Her şeyden önce afiş, insanın beş duyusuna seslenen bir Rönesans resmini andırır.”
Warhol Etkisi
Pop art kültürü, ilk temellerini İngiltere’de atmış olsa da, kısa bir süre sonra etkisini Amerika’da göstermeye başlamıştır. Yapmış olduğu Pop Art eserlerle adından söz ettirmeyi başaran Roy Lichtenstein özellikle çizgi roman karakterlerini reklam ürünlerinde kullanmaya başlamasıyla olayın içine birazda çocuksu ruhu katarak dikkat çekici ve etkileyici eserler üretmeyi başarmıştır. Pop art sanatının kült ismi haline gelen Andy Warhol, sıradışı kişiliği, üstün sanatsal yeteneği ve söylediği sözlerle kısa bir süre içinde milyonları etkilemeyi başarmış ve farklılığını ortaya koymuştur. Yeşil cam Cola şişesi ve teneke çorba kasesi gibi kitle tüketim aracı haline gelmiş objeleri toplu halde resmederek sunan Andy Warhol, neredeyse her şeyin ambalajlanarak tüketiciye sunulan bir dünyada yaşanıldığını atlamaya çalışıyordu.
Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak
“Bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” cümlesiyle dünyada şok etkisi yaratan Warhol, bu sözüyle popülarite kavramına ironik bir şekilde yaklaşarak, başarı, ün ve paranın her şeyin önüne geçtiği, aşırı tüketimin kucaklandığı yeni bir yaşam tarzını anlatıyordu.
Artık Pop Art’ın süper yıldızı haline gelen Andy Warhol, kısa bir süre içinde New York’ ta atölyesini açmış ve bu üretim tesisi sanatın yeni odak noktası olmuştu. 1965 yılında Warhol’un üretim gerçekleştirdiği bu atölye zamanla üretim merkezi haline geldi ve kısa zamanda bu akımla uğraşan ya da ilgilenen insanların buluşma noktası oldu.
Andy Warhol, öyle etkileyici bir isim haline geldi ki konuşmalarında bile etkisini karşısındakine anında yansıtabiliyordu. Bu akımla ilgili üniversitelerde konuşmacı olarak katılmış ve bir çok genci derinden etkilemeyi başarmıştır. 1968 senesinde radikal feminist bir grup üyesi olan Valerie Solanas tarafından kendisine suikast girişiminde bulunulmuştur. Bu saldırıdan ağır yaralı bir şekilde kurtulmayı başaran Andy Warhol, uzun tedavi süresinden sonra bile eski sağlıklı günlerine kavuşamamış 1987 senesinde hayata gözlerini yummuştur. Warhol’a yapılan suikast girişimi yalnızca kendi kariyerini bitirme noktasına getirmedi aynı zamanda Pop Art akımının şaşalı günlerinin de sonunu hazırlayan olay haline geldi. Buna rağmen günümüzde hala sanat, medya, moda ve reklam alanlarında etkilerini görmekteyiz. Üretim ve tüketim var oldukça, bu akım hayatımızdaki yerini ve etkisini kaybetmeyecek gibi duruyor.
Pop Art dönemine damga vuran başlıca eserler
Kondrad Klapheck’in “daktilo makinesi” resmi ve Richard Hamilton’un yapmış olduğu “Chrsyler Şirketine Saygı” adlı tablosu Pop Art’ın ilk eserleri olarak kabul edilmektedir. Andy Warhol’un “Campell’s Soup Cans”, Roy Lichtenstein’in “Whaam” ve “Drowning girl” David Hockney’in “A bigger splash”, Euardo Paolozzi’nin “I was a rich Man’s”, Peter Black’in “On the balcony”, Tom Wesselmann’ın still life adlı çalışmaları en bilinen pop art çalışmalarıdır. Özellikle yine Andy Warhol’un Mariliyn Monroe’nun ölümünden sonra yapmış olduğu çalışması Marilyn Diptych adlı eseri en unutulmaz ve en önemli eseridir.
Bir önceki yazımız olan Yunan Mitolojisinde Kahraman Theseus Kimdir? başlıklı makalemizde atina theseus, kahraman theseus ve mitolojide theseus hakkında bilgiler verilmektedir.