Selene | Yunan Mitolojisinde Ay Tanrıçası

Yunan Mitolojisinin genelinde Ay ile bağlantılı iki tanrıça karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri Güneş Tanrısı Helios’un Kız Kardeşi Selene olurken, diğeri de Işık Tanrısı Apollon’un kız Kardeşi Artemis olmaktadır.

Başında taşıdığı Hilal Ay şeklinde tacıyla Ayı temsil etmektedir. Hilal ay sembolü boğa boynuzuna benzediğinden ötürü Boğa Boynuzlu Selene olarak da bilinir. Ay tanrıçası Selene, Hyperion ile Theia’nın kızı ve Şafak Tanrıçası Eos’un da kardeşi olarak bilinmektedir. Selene, iki atın çektiği gümüş tekerli bir araba ile gökyüzünde gezen çekici bir kadın olarak belirtilmiştir. Lüle lüle saçları, solgun benzi ve bembeyaz teniyle tanrıça, ayrıca ışık saçan tacıyla yeryüzünü aydınlatır.

Herkesin çekindiği tanrı Zeus bile onun güzelliğine kapılır ve onunla beraber olur. Bu beraberlikten Pandia adında bir kız çocuğu doğar. Selene’nin Roma Mitolojisinde ise adı Luna olarak bilinmektedir.

Selene ve Endymion’un Aşkı

Ay Tanrıçası Selene ile Tanrı Pan dahil olmak üzere pek çok sevgilisi olduğu söylenmektedir. Selene’nin en büyük aşkı ise beşparmak dağlarının çobanı Endymion’dur. Bu aşk, Bafa Gölüne yaslanmış olan Latmos yani Beşparmak dağlarında yaşanır. Dolunay da büyüleyici bir güzelliğe bürünmüş olan ve gümüş tepsi gibi parıl parıl parlayan Bafra Gölü de bu aşka tanıklık eder. Söylenen efsaneye göre Endymion Beşparmak dağlarında kaval çalıp sürülerini otlatmaya çalışan bir çobandır. Dağların arasından yankılanan kavalı onun en büyük dostu ve sırdaşıdır. Bir elin beş parmağı gibi beş doruğu göğe yükselen Latmos dağında yaşayan Endymion’u bir tek Selene görür. Selene, bu çobana her gece baka baka aşık olur. Selene sevgilisinin yanında bazı geceler uzun uzun kalırken bazen de karanlığa karışıp kaybolur.

Bir efsaneye göre de iki sevgilinin 50 kızı olur. Bu durum tüm Olympos tanrılarının kıskandığı Zeus’u kızdırır. Bir ölümlünün, ölümsüzle aşkı uygun bulunmaz fakat huzuruna çıkan delikanlının çok iyi niyetli olduğunu anlayınca bu aşkı beğenir. Kıyamaz çobanın saflığına. Bir sabah, Selene gidince, çobanı minicik hale getirdi. Doğanın çobanı koruyacağını düşündüğünden ötürü Endymion’u ormandaki herhangi bir ağacın kavuğuna koyarak onun canını almadı fakat onu sonsuza kadar uykuya hapsetti.

Akşam olunca sevgilisini görmeye gelen Selene’nin yüreği feryatla doldu. O günden sonra dolunay haline gelip, yeryüzünü sevgi dolu ışıklarla aydınlatarak çobanını aradı her yerde. Bazen yorulsa da asla pes etmedi. Hilal, ilk dördün, büyüyen ay ve umutlarla dolu dolunay…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kharon: Cehennem Kayıkçısı

Başka bir Yorum

Selene gibi yunan mitoloji tarihinde ay ile bağlantısı olan iki tanrıça olduğu bilinmektedir. Bunlardan ilki güneş tanrısı olan Helios’un kızı Selene bir diğeri ise Apollon’un kız kardeşi olan Artemis’tir.

Selene Kimdir?

Selene başının tam üzerinde yer alan hilal ve ay şeklinden dolayı ayı temsil etmektedir. Bu hilal ve ay simgesi boğa boynuza benzetildiği için boğa boynuzlu selene olarak da tarihte bilinmektedir. Ay tanrıçası olan Selene, Hyperion ve Theia’nın birlikteliğinden dünyaya gelen kızlarıdır. Aynı zamanda şafak tanrıçası olan Eos’un da kız kardeşidir.

Selene tasvirlerinde genel olarak iki atın çektiği bir at arabasına binen gökyüzünde süzülerek gezen güzel ve bir o kadar da çekici kadın olduğu görülmüştür. Dalgalı saçları olan, soluk yüzü ve bembeyaz teni ile adeta abisi Helios’tan gökyüzünden çekildikten sonra görevi devir alan bir ışık tanrıçası gibi olduğu bilinmektedir. Bu güzelliğin karşısında tanrı Zeus bile kendini alamamıştır. Ve Selene ile birlikte olmuştur. Bu birliktelikten çok güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir. İsmini Pandia koymuşlardır.

Selene isminin Roma mitolojisinde ki karşılığı Luna’dır. Aventinus tepesinde bir yerde bir tapınağı olan Luna’nın Roma mitolojisinde herhangi bir efsanesi olmadığından dolayı zaman içerisinde bu tepenin ismi tanrıça ile ilişkilendirilmiştir.

Selene’nin Aşkları

Ay tanrıçası olan Selene’nin hayatında tanrı Pan’da olmak üzere birçok aşk olmuştur. En büyük ve en unutulmayan aşkı ise beşparmak dağlarında çobanlık yapan Endymion’dur. Bu tutkulu aşk Bafa Gölü’ne sırtını dayamış olan beşparmak dağlarında yaşanmıştır. Dolunay da güzelliğini anlatmaya kelimeler bulunmayan ışığın vurması ile adeta gümüş bir tepsi gibi ışıldayan Bafa Gölü bu tutkulu aşka şahitlik etmiştir.

Efsanede anlatılana göre Endymion beşparmak dağlarında gezen sürüsünü otlatan ve bu esnada kavalını çalan bir çobandır. Dağların arasında sesi yankılanan kavalı hayatta ki en büyük arkadaşı ve dostudur. Latmos dağının güneyinde gözlerden uzakta tek başına yaşayan çoban Endymion’u ay ışığı görmüştür. Ay ışığı tanrıçası Selene bu yakışıklı Endymion’a her gece bakıp izlerken en sonunda aşık olmuştur. Ay ışığı tanrıçası Selene’nin her gece üzerine bıraktığı gümüş ışığı göre göre çobanda ay ışığı tanrıçasına aşık olmuştur.

Selene çoban sevgilinin yanına giderek bazı geceler uzunca kalır bazı geceler de kısa kaldıktan sonra karanlığın içinde kaybolurdu. Ne kadar giderse gitsin Selene her seferinde daha büyük bir aşk ile çoban sevgilisinin yanına döner ve her seferinde daha büyük bir aşk ve şevk ile sevişirlerdi.

Rivayet edilene göre bu birliktelikten 50 kızları olmuştur. Tüm Olimpos tanrılarının kıskandığı bu büyük aşk tanrı Zeus’u kızdırıp öfkelendirmiştir. Bir ölümlü ile ölümsüzün bu büyük aşkını doğru bulmamıştır. Çobanı karşısına çıkarttırmıştır. Çobanın iyi niyetini görüp gerçek aşkı görünce bu durum hoşuna bile gitmiştir. Beşparmak dağlarında yaşayan yakışıklı çobana bir nehir armağan etmek istemiştir. Ancak çoban Zeus’tan ölümsüz olmayı ve ölümsüz bir aşkı dilemiştir. Tanrı Zeus çobanı geri çevirmemiş ve dileğini kabul etmiştir.

Bir önceki yazımız olan Kharon: Cehennem Kayıkçısı başlıklı makalemizde Hades, kharon ve yunan mitleri hakkında bilgiler verilmektedir.