Yağmur Adam Don Decker’ın Hikayesi
Yağmur Adam Don Decker ve garip hikayesi yakın tarihte en iyi belgelenmiş paranormal olaylardan birisidir. Hikayenin güvenilirliği, polis kayıtları ve birçok tanığın ifadesine dayanmaktadır.
Don Decker’ın Hikayesi
İçindekiler
Bu tuhaf hikaye 24 Şubat 1983’te Don Decker’in büyükbabası James Kishaugh vefat ettikten sonra PA Stroudsburg’da başladı. Aile üyeleri yas tutarken, Yağmur Adam Don Decker nihayet ilk defa kendini huzurlu hissediyordu. İnsanların bilmediği şey ise, James Kishaugh’un, Don’u küçük bir çocukken fiziksel olarak istismar ettiği idi.
Don Decker, Kishaugh’un ölümü sırasında hapishanedeydi, ancak cenazeye katılması ve ailesiyle birkaç gün geçirmesi için süreli olarak tahliye edildi. Don’un hissetiği huzur fazla uzun sürmeyecekti.
Yağmur Adam Don Decker
James Kishaugh’un cenaze töreni bittikten sonra, Don Decker, ailenin arkadaşı olan ve Don’u çok seven Bob ve Jeannie Keiffer tarafından geceyi birlikte geçirmek için eve davet edildi. Akşam üstüne doğru Don bir şeylerin yolunda gitmediği hissine kapıldı. Derin bir ürperti hisseti ve olduğu yerde trans durumuna geçti. Olaylara şahit olan Keiffer ailesi, aniden oturma odası tavanından ve duvarlarından sular damladığını fark etti. Keifer ailesi, ev sahipleri olan Ron’u neler olup bittiğini anlamak için eve çağırdı. Ron, eve geldiğinde sızıntıların olduğu bölgede herhangi bir su borusu olmadığını söyledi. Zamanla duvardan ve tavandan akan sular gittikçe şiddetinin arttırdı ve sonunda tüm zemini kaplayacak kadar su evin oturma odası dolmuştu.
Ne yapacağından emin olmayan Ron karısını aradı ve olanları anlattı. Daha sonra polisi aradı. Olay yerine ilk gelen polis memuru Richard Wolbert idi. Wolbert’in eve girdikten sonra sırılsıklam olması sadece birkaç dakika sürdü. Polis Wolbert, Keiffer ailesinin evine girdiğinde ne gördüğünü şöyle anlatıyor;
Ön kapının girişinde duruyorduk, birden duvarda çok yoğun su damlaları gördük. Su damlaları yere doğru değil duvarda yatay olarak ilerliyordu. Etrafımızdan geçti ve yan odaya doğru ilerledi.
Polis memuru Richard Wolbert’e katılan Memur John Baujan da Keiffer konutundaki olaylara tanık olduğunu belirtti;
Kelimenin tam anlamıyla omurgamın üzerinde bir ürperti vardı. İçeri girdiğimde tam olarak böyle hissetmiştim. Gördüklerimi açıklamamın bir yolu yoktu. Böyle bir şeyi hayal dahi edemezdim.
Memurlar, neler olup bittiğini anlamayı çalıştıklarında odanın ortasında duran ve hala trans halinde görünen Don’u fark ettiler. Memurlar, Keiffer ailesinden Don’u evden çıkarmasını ve evin yakınlarında bulunan bir pizzacıya götürmesini istediler. Keiffer ailesi ve Don ayrılır ayrılmaz, ev normale döndü.
Pizzacıya sahip olan Pam Scrofano, Don’un zombi benzeri bir durumda restorana girdiğini gördü. Keiffer ailesi ve Don oturduktan hemen sonra, aynı paranormal olayın pizzacıda da başladığını fark ettiler. Tavandan ve duvarlardan su akmaya ve zemine yayılmaya başladı. Don’un şeytan tarafından ele geçirildiğini düşünen pizzacı Pam kasaya doğru koştu. Kasanın ön bölümünde bulunan haçı alıp Don’un alnına bastı. Bunun üzerine Don yerinden sıçrayarak tepki verdi, haç yere düştüğünde donun alnında bir yanık izi vardı.
Bu noktada, artık pizzacıda kalmak mümkün değildi. Bob ve Jeannie Keiffer, Don’u evlerine geri götürmeye karar verdi. Pizzacıyı terk eder etmez dışarıda yağmur yağmaya başladı.
Keiffer ailesinin evinde, ev sahibi Ron ve karısı Romayne içerideydiler. Don evine girer girmez tavandan sular akmaya başladı. Ancak bu sefer tencere tavalar da mutfakta tıkırtı başlamıştı. Ron ve Romayne bunun bir eşek şakası olduğunu düşünüyordu.
Fakat işler bu noktadan sonra daha kötü bir hal aldı. Don kendini birden havada duvara yaslanmış şekilde buldu. Bilinmeyen bir güç boğazını sıkıyor ve onu ayakları yerden kesilecek şekilde duvara yaslıyordu. Çok geçmeden, memurlar Baujan ve Wolbert, Polis Şefleriyle birlikte Keiffer ailesinin evine döndü. Polis Şefi memurlara, bunun sıhhi tesisat konusu olduğunu ve konuyu daha fazla araştırmaya gerek olmadığını söyledi. Belki de meraktan dolayı, polis memurları Polis Şefini görmezden geldi ve üçü ertesi gün neler olduğunu öğrenmek için eve geri döndü.
Havada Uçuyor
Üç memur eve geldiğinde anormal bir şeyle karşılaşmadılar, her şey normal gözüküyordu. Daha sonra polis memurlarından birisi olan yanında getirdiği bir haçı Don’un eline bastırdı. Haç Don’un elini yaktı ve bu yüzden Davies haçı geri aldı. Daha sonra Don birden havalanarak duvardan duvara çarpmaya başladı. (Bu olay polis kayıtlarına bulunmaktadır.)
Olay yerinden olan Teğmen John Rundle gördüklerini şu şekilde anlatıyor;
Birdenbire havalandı ve sanki bir otobüs ona çarpmışçasına duvara doğru uçtu. Boynunda, kan toplamış halde üç pençe izi vardı. Bu olanları hiç birisi için bir cevabım yok. Bugün bile ne olduğunu anlamıyorum.
Ev sahibi Ron, Don’a yardım etmek için bir vaiz çağırdı. Gelen vaiz Don’la birlikte dua etti. Beraber dua ettikleri sırada Don titremeye ve bilincini yitirmeye başladı. Fakat dua bittiğinde Don eski haline dönmüştü. Bu olaydan sonra eve bir daha hiç yağmur yağmadı. Don’un dışarıda geçirdiği süre bitmişti ve hapse geri dönme zamanı gelmişti.
Yağmur Adam Don Decker ve Hapishane
Don Decker hücresindeyken yağmuru kontrol edip edemeyeceğini merak ediyordu. Düşünmeye başladığında hücre tavanı ve duvarlarından su damlamaya başladı. Sorusu anında cevaplanmıştı, Don yağmuru kontrol edebiliyordu.
Gardiyan Don’un hücresindeki suyu gördüğünde hiç mutlu olmamıştı, Don bunu zihni ile yaptığını söylese de gardiyan ona inanmadı. Alaycı bir şekilde Don’a meydan okudu ve ispatlaması için müdürün odasına yağmur yağdırmasını istedi. Don bunu yapmaya mecburdu.
Gardiyan gülerek müdürün ofisine doğru yola koyuldu. Müdür David Keenhold, Don Decker’ın kim olduğunu veya Keiffer ailesinin evinde ve pizzacıda neler yaşandığını bilmiyordu. Gardiyan müdürün ofisine girdiğinde, Keenhold’un masada tek başına oturduğunu gördü. Keenhold’dan gömleğine bakmasını istedi çünkü gömleği sırılsıklamdı Olaya şahit olan müdür şunları söyledi:
Göğüsümün tam ortasından su geldiğini fark ettim, çok şaşırmıştım ve korkmuştum. Aynı anda odamdaki görevli gardiyanda korku içerisindeydi. Bunun nasıl olduğunu açıklayamıyordum.
Neyin olup bittiğini anlayan Keenhold, arkadaşı Rahip William Blackburn’i çağırdı ve acilen Don Decker’ı görmesini istedi. Blackburn, Don Decker’ın hücresine gitmeye karar verdi ve ona yaklaştı. Olayları duyduktan sonra bunların Don’un uydurduğunu ve akıl hastası olduğunu söyledi. Bunun üzerine Don’un tavrı değişti ve hücresi aniden güçlü bir koku ile doldu. Bazı tanıklar kokuyu ölümün ifadesi olarak tanımladı ama bunu beşle çarptı. Sonra yağmur bir kez daha yağmaya başladı. Hücrenin içerisinde rahip tarafından Şeytanın yağmuru olarak tanımlanan sisli bir yağmur vardı.
Rahip Blackburn bunun bir aldatmaca olmadığını anladı. Don için dua etmeye başladı ve saatlerce Don Decker ile dua ederek o hücreye oturdu. Sonunda yağmur durdu ve Don Decker gözyaşlarına boğuldu. Don’u etkileyen her neyse, bir daha asla kendini göstermedi.
Bir önceki yazımız olan Philadelphia Deneyi - Işınlanan Gemi başlıklı makalemizde bilim, deney ve Paranormal hakkında bilgiler verilmektedir.