Yunan Mitolojisinde Yeraltı Dünyasına Giden Ölümlüler

Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/termalkaplicalar/mitolojiktanrilar.com/wp-content/plugins/onceki-yazi-linki/onceki_yazi_linki.php on line 56

Yunan mitolojisinde yeraltı dünyası ölen gölgelerin en son gittikleri yer olarak bilinmektedir. Yeraltı dünyasına yaşayanların girmesi ve oradan gölgelerin çıkması oldukça zordur. Üç başlı bekçi köpeği Kerberos gibi birden fazla engeli aşmak gereklidir. Yine de buna rağmen yunan mitolojisindeki bazı kahramanlar bu zorlu görevi yerine getirmiş ve yeraltı dünyasına girip çıkmayı başarmıştır.

Orpheus

Orpheus çok yetenekli bir müzisyen olmasının yanı sıra karısı Eurydike’ye delicesine aşık bir adamdı. Ancak karısı bir gün zehirli bir yılan tarafından ısırılınca öldü. Orpheus bu duruma katlanmaya çalışsa da karısının özlemini bastırmakta zorlanıyordu. Bu yüzden yeraltı dünyası’na inerek karısını geri getirmeye çalıştı.

Orpheus lirini kullanarak yaptığı güzel müzikle tüm yaratıkları büyülemeyi başardı. Bekçi Kerberos’u atlatabilen kahramanlardan birisi oldu. Daha sonra yeraltı kraliçesi Persephone ve Tanrı Hades’e bile ulaştı. Liri ile yaptığı müzik o kadar güzel ki Tanrı ve Tanrıça bile bu müzik karşısında büyülendi.

Persephone Orpheus’a acıdı ve karısını yeryüzüne çıkarmasına izin verdi. Ancak bir şartı vardı: Orpeheus yeryüzüne çıkana kadar asla arkasına bakmayacaktı. Yeryüzüne ulaşmalarına çok az bir mesafe kala Orpheus karısının kendisini takip ettiğinden emin olmak için dönüp arkasına baktı. Eurydike’nin gölgesi o anda tekrar ölüler dünyasına götürüldü ve Orpheus yeryüzüne tek başına çıkmak zorunda kaldı.

Aeneas

Truva kahramanı Aeneas’a babası bir gün ölüler dünyasında karşılaşacaklarını söyledi. Bunun üzerine Aeneas yeraltı dünyasına gitmek üzere yola çıktı. Bu çok zorlu bir görev olduğu için kahin Sibyl’den yardım aldı.

Kahin Sibyl yeraltı dünyasına girmeden önce Aeneas’a Persephone’nin kutsal ormanından uğurlu bir dal almasını söyledi. Aeneas uğurlu dalı aldı ve Sibyl onu ölüler dünyasının ırmağı olan Styx’e götürdü. Kayıkçı Kharoon ilk olarak bir ölümlüyü taşımak istemedi. Ancak Aeneas uğurlu dalı gösterince kayıkçı onu taşımaya razı oldu. Sibyl ayrıca bekçi köpeği Kerberos’u uyutarak Aeneas’ın ölüler dünyasına geçmesini sağladı.

Aenaes yeraltı dünyasına girdiğinde intihar eden eski sevgilisi Dido ile görüştü. Daha sonra altın dalı Elysium’a girmek için kullandı. Orada babası ile buluştu. Babası ona ileride Roma İmparatorluğu’nu kuracak olan torunlarını anlattı. Aeneas daha sonra yeryüzüne geri döndü.

Yeraltı dünyasına giden tek kahraman Aeneas değildi. Yıllar boyunca süren maceralarının ardından yunan kahramanı Odysseus da yeraltı dünyasına giderek kahin Tresias’ın ruhuna eve geri nasıl dönebileceğini sordu. Odysseus yeraltı dünyasındayken annesi ve diğer yunan kahramanları Akhilleus ve Agamemnon ile de görüştü.

Theseus

Theseus yeraltı dünyasına gitmek için bir plan yapmamıştı. Ayrıca oraya gitmek için özel bir amacı da yoktu. Dostu olan Pirithous’un Persephone’yi kaçırmasına yardım etmek için yeraltı dünyasına gitti. Daha önce Pirithous da Theseus’a Truvalı Helen’i kaçırmasında yardım etmişti. Bu sefer de Pritihous güzeller güzeli Persephone ile birlikte olmak istiyordu.

Krallar bütün zorluklara rağmen Hades’in evine ulaşmayı başardılar. Hades’e Persephone’yi almaya geldiklerini söylediler. Bunu duyan Hades onlara güldü ve oturmaları için bir yer gösterdi. Krallar Hades’in gösterdiği yere oturur oturmaz felç oldular, oldukları yerden kıpırdayamadılar. Hades’in onlara gösterdiği yer unutkanlık sandalyesi olarak biliniyordu. Burada kalan kahramanlar yıllar boyunca bu sandalyelerde oturarak kim olduklarını, neden buraya geldiklerini unuttular.

Yıllar sonrasında kahraman Herakles buradan Theseus’u kurtardı. Sıra Pirithous’a geldiğinde ise yer yarıldı ve Pirithous içine düştü. Hades karısını kaçırmaya gelen bu ölümlüyü bırakmadı ve Pirithous sonsuza dek yeraltı dünyasında kaldı.

Sisifos

Sisifos Korint Kralı olarak kurnazlığı ile nam salmıştı. Bu sefer ölümü bile kandıracaktı. Sisifos yalancı ve kötü birisiydi. Kendisine gelen misafirleri öldürüyor, tanrılara karşı saygısız davranışlarda bulunuyordu.

Bu duruma çok sinirlenen Zeus, Hades’ten Sisifos’u Tartaros’a hapsetmesini istedi. Hades bu isteği yerine getirmek için Sisifos’un peşine Thanatos’u (Ölüm) taktı. Sisifos kurnazlığı ile Thanatos’u kandırdı ve kendisini bağlamak için gönderilen zincirler ile ölüm tanrısını bağladı. Ares bu durum karşısında çok sinirlendi. Dünya’da kim ölmüyordu ve bu nedenle insanlar savaşmıyorlardı. Bu yüzden savaş tanrısı olan Ares, Thanatos’un serbest kalmasına yardım etti. Bu olaydan sonra durumlar Sisifos için iyi gitmedi.

Sisifos karısına kendisi için bir cenaze töreni düzenlememesini, cesedini şehrin meydanına bırakmasını tembihledi. Sisifos’un istediğini yerine getirildi. Yeraltı dünyasına inen Sisifos’un gölgesi uygun şekilde gömülmediği için kayıkçının ücretini ödeyemedi.

Bu durumun karısının ihmali olduğunu söyleyen Sisifos, uygun şekilde gömülmesi için yeryüzüne geri dönmek istedi. Bu nedenle Persephone den izin aldı ve üç günlüğüne yeryüzüne geri döndü. Ancak Sisifos Persephone’a verdiği sözü tutup geri dönmedi. Uzun yıllar yaşadıktan sonra bir ölümlü olduğu için yeraltı dünyasına geri dönmek zorunda kaldı. Bazı söylencelere göre ise Hades onu yaka paça yeraltı dünyasına geri getirdi ve sonsuza kadar Tartaros’a hapsetti.

Bir önceki yazımız olan Olimpos Dağı | Mitolojide Olimpos Dağı Nerededir? başlıklı makalemizde mitolojide olimpos dağı, olimpos dağ ve Olimpos Dağı hakkında bilgiler verilmektedir.